Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8826 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5911 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı bulunan 472520 nolu aboneye 27/10/2010 tarihi itibariyle 27.666,91 TL, 388020 nolu aboneye ise 11.260,00 TL borç tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin uzun bir süreden beri söz konusu yerde oturmadığı gibi söz konusu meskeni de kullanmadığını, 1986 yılında söz konusu meskenlerin 3. kişilere satıldığını ancak bu şahısların söz konusu aboneleri kendi üzerlerine almaya yanaşmaması sebebiyle 25/06/2003 tarihinde davalıya hitaben yazılan dilekçeyle söz konusu durumu kuruma bildirdiğini ve ilgili abonelerin elektriklerinin kesilmesini talep ettiğini, ilgili dilekçenin arkasına yetkili tarafından kesme ihbarı yapılması notu düşülmesine rağmen söz konusu abonelerin enerjisinin kesilmediğini, aboneliklerinin iptal edilmediğini, enerji tüketimine devam edildiğini, söz konusu abonelerin elektriği kesilmeyerek müvekkilinin borçlandırıldığını belirterek, müvekkilinin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; müvekkili kurumun tüm işlemlerinin kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının 388020 ve 472520 nolu elektrik abonesi olduğu, 1986 yılında aboneliğin bağlı olduğu taşınmazları sattığı ancak elektrik aboneliklerini iptal ettirmediği, bu durumda elektrik borcundan müteselsilen sorumlu olduğu, bilirkişinin ek raporuna göre dava tarihi itibariyle toplam 42.439,62 TL borçlu olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisinde bulunan davacının 11.06.2003 tarihinde davalı kuruma sunduğu dilekçe ile, sahibi olduğu dava konusu 38802, 47252 ve 38800, 38801, 61965, 47253, 27557 nolu abonelerde oturan şahıslara 1986 yılında sattığı halde mevcut aboneleri kendi adlarına almak istemediklerini, aboneleri kendi adlarına alınması için enerjilerinin kesilmesi talebinde bulunmuştur. Sözkonusu dilekçe arkasına yetkili abone şefliği tarafından bahsi geçen abonelere kesme ihbarı yapılması şeklinde bir ibarenin yazılmış olduğu görülmüştür.Bu durumda, davacı tarafından aboneliklerinin iptali talebini içerdiği anlaşılan 11.06.2003 tarihli dilekçesi karşısında ne gibi bir işlem yapıldığı belirlenmeli, davacının dilekçesinin işleme konulduğu tarihten önceki abonelik tüketim borcundan dolayı müteselsil sorumlu olduğu da gözardı edilmeden, gerekirse bilirkişiden ek rapor da alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.