Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8775 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7525 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin vefat eden kızının sağlığında, ölen babasından yetim aylığı aldığını, ancak ödemelerin yanlış hesaplandığı ve fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla yapılan fazla ödemeler ile müvekkilinin kızının vefat etmesine rağmen ödeme yapılmaya devam ettiği iddiasıyla yapılan bu ödemelerin müvekkilinden iadesinin istendiğini, davalı kururmun geri istenmesi üzerine sebepsiz zenginleşme şartları oluştuğu iddiasılya davacının iyi niyetinin tespitiyle, tahsile ilişkin istemin yersiz olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacının davasının idarenin kusuruna dayandığını, davaya bakma görevinin idari yargı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın, davacının ... Kurumu'na borcunun olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının davalı idarenin hizmet kusuruna dayanarak dava açtığı, davaya bakma görevinin İdari Yargıya ait olduğu, davacının davasında HMK. 114.maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davacının davasının usulden reddine karar verilmesi gerekmektiği gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesi, idari dava türleri olarak, "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile "İdari eylem ve işlemlerden doğan kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarını belirtmiştir.İdari işlemler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kamu hukuku kuralları uyarınca tek taraflı olarak tesis edilen ve re'sen uygulanabilir nitelikte olan hukuki tasarruflardır. Başka bir deyişle idarenin, özel hukuk hükümlerine tabi herhangi bir sözleşmeye dayanak alınmadan yapılan işlemleri, idari işlem niteliğindedir.Somut olayda davacı, salt hatalı ödemeye dayanarak istemde bulunan davalı kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istemekte, isteme ilişkin idari işlemin iptali talebinde bulunmamaktadır. Bu durumda, Borçlar Hukukunun "sebepsiz zenginleşme" ilkelerine göre uygulama yapılması, genel hükümler çerçevesinde adli yargıda dava açılıp görülmesi gerekir. Mahkemece davanın esasına girilerek, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözüm yerinin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.