Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8746 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2356 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAKARYA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2013/611-2013/528Taraflar arasında görülen maddi ve manevi tazminat (abone sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av. A.. G.. geldi. Temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; elektrik abonesi olan davacının kullandığı elektriğin son ödeme gününde ödenmeyen borç nedeniyle kesilerek alacağın tahsilini sağlayan sözleşme hükmünün haksız şart oluşturduğunun tespitini ve hükmün yok sayılmasını, davacının açma- kapama bedeli ve gecikme zammı adı altında davacıya yansıtılarak tahsil olunan tutarın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10 TL maddi tazminat olarak, ödenmeyen elektrik borcunun elektriğinin kesilerek tahsili yoluna gidilmesi sebebiyle kişilik hakkına saldırı şeklinde sonuçlanmasından dolayı ise 130.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar 7.Hukuk Dairesinin 22.04.2013 tarih ve 2013/965-7190 sayılı ilami ile özetle ".. bilirkişi raporunu yetersiz bulan hakimin yeni bir rapor almaksızın kendi hukuki bilgisi ile değerlendirme yapması ve bilirkişi düşüncesine aykırı karar vermesinin yasal olarak mümkün olmadığı, yeniden bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece, dairenin bozma ilamına uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle maddi zarara ilişkin hiçbir delilin sunulmaması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, sözleşme hükmünün haksız şart olduğunun tespitine ve bu hükmün yok sayılmasına ilişkin talebi ise sözleşmenin rızayla ve okunarak imzalanmış olması ve genel uygulamada sözleşmenin ilgili hükümlerinin genel kabul görmesi nedeniyle reddine karar verilmiş, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 500 TL manevi tazminatın 13.06.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.Hükmü taraf vekilleri temyiz etmektedirler.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif bir eksilmedir. Duyalan acı çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evliliğin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik hakkının zedelenmesidir. (BK 49) TMK'nın 24 ve BK'nın 49.maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.Somut olayda, davalı tarafından davacının elektriğinin kesilmesi eylemi, manevi zararın koşullarını düzenleyen BK.nun 49.maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.