MAHKEMESİ : EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2010/525-2013/668Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalılardan Ertuğrul'un davalının eşi, Gülsüm'ün de kayınvalidesi olduğunu; müvekkilinin, davalıların birlikte yaşadıkları evlerine ziynet, ev eşyası ve çeyiz eşyası ile birlikte gittiklerini, daha sonra davalıların davacıyı yurt dışına götürdüklerini, orada ayrı bir ev döşediklerini birlikte yaşadıklarını; eşinin, müvekkiline hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, müvekkilini sadece günlük giysisi ile evden çıkarttığını, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve ev eşyalarının verilmediğini ileri sürerek; liste şeklinde belirtmiş oldukları ev ve çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde, 42.505,00 TL olan bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, tüm ziynet eşyalarını alarak müşterek haneyi terk ettiğini; kardeşinin yanına gittiğini, davalı G.. K..'nun bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı G.. K.. açısından açılan davanın, pasif husumet yokluğundan reddine; davacının, ziynet eşyaları yönünden açmış olduğu davalarının reddine; davacının, çeyiz eşyaları yönünden açmış olduğu davalarının kabulü ile; 1 Adet ... marka bulaşık makinesi 400 TL, 1 Tk. yemek takımı 700 TL, 1 Tk. tava takımı 100 TL, 3 Tk. kristal takımı 450 TL, 1 Tk. robot takımı 300 TL, 1 adet yün döşek 100 TL, 2 adet yün yorgan 200 TL, 3 adet yün yastık 60 TL, 1 adet uyku seti 80 TL, 3 adet nevresim takımı 60 TL, 2 adet yün halı 200 TL, bornoz ve havlu takımı 200 TL, 30 adet oyalı yazma 300 TL, 30 adet Lif 150 TL, 30 adet ayak patiği 150 TL, 1 adet çeyiz sandığı ve içi çeyiz eşyası dolu 800 TL değerindeki eşyaların aynen iadesine; aynen iade olmadığı taktirde, bedeli olan toplam 4.250,00 TL 'nin davalı E.. K.. 'dan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir../..Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse, iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür.Hayat deneylerine göre, olağan olanın, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların, davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi, olağan durumla bağdaşmaz.Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, davalının kendisini evden günlük kıyafetleri ile çıkarttığını, ziynet eşyaları ve bütün eşyalarının davalıda kaldığını; davalı ise, davacının tüm ziynet eşyalarını da alarak evi terkettiğini iddia etmektedir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından C.. E..; davacının kız kardeşi olduğunu, tarafların ve kendisinin Belçika'da yaşadığını, 2008 yılında iki ya da üçüncü ayında, davalı Ertuğrul'un kendisine telefon ederek gelip kardeşini almasını söylediğini; tarafların yurt dışındaki evlerine gittiğinde, kardeşinin üzerinde kıyafetlerinden başka hiçbir şeyinin olmadığını, ziynetlerinin üzerinde olmadığını, hatta çantasının bile olmadığını, tarafların yanına gittiğinde kız kardeşinin darp edilmiş olduğunu, üzerindeki elbisesinin omuz kısmının yırtık olduğunu, kan lekesi olduğunu, üst dudağının şişmiş durumda olduğunu, sorduğunda eşinin yaptığını söylediğini, daha sonra kardeşini alıp kendi evine getirdiğini; sonra davalı Ertuğrul 'u aradığını, davacı kardeşinin ziynetlerini ve kıyafetlerini istediğini, git dava aç alabiliyorsan al dediğini beyan etmiştir.Davacı tanığı, S.. A.. ise; davacının komşusu olduğunu, davacının abisinin, yurt dışından, babasının evinde misafirlikte iken aradığını, anlaşamadıklarını, abisinin davacı Gamze'yi almaya geldiğini söylediğini; daha sonra, davacının babasının yurt dışını davalının evini aradığını, o zaman ziynet eşyalarını ve kızın kıyafetlerini vermelerini söyleyince; davalının annesinin de "boşansınlar o zaman ziynet ve çeyiz eşyalarını vereyim" dediğini, bunları telefonla yanlarında konuşulduğu için duyduğunu; yanlarında, Gamze 'nin annesi babası ve komşuları Nuran olduğunu; daha sonra da, herhangi birşey vermediklerini bildiğini beyan etmiştir.Davacı tanığı Nuran'ın da, tanık S.. A..'ün beyanını doğrular nitelikte beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacının, davalı tarafından evden gönderildiği, davacı tanık beyanları ile sabit olup, davacı idddiasını ispat ettiğinden, mahkemece; ziynet eşyalarının, davalıda kaldığı kabul edilerek, ziynet eşyaları ve bedelleri tespit edilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir../..SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.