MAHKEMESİ : BURSA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/06/2014NUMARASI : 2013/782-2014/509Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; Davacının Uludağ Üniversitesi İktisadi ve idari bilimler fakültesi işletme bölümü ve aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dış Ticaret Bölümünde eğitim gördüğünü, tüm ihtiyaçlarının dava dışı anne tarafından karşılandığını, öğrenci olduğunu, gelir getiren bir işi olmadığını, öncelikle dava açılmakla tedbiren nafaka bağlanmasını, devamla davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların olduğunu, kayıt dışı çalıştığını, dava dışı annenin de bir çok malvarlığı bulunduğunu, davalının işyerini kapattığını, gelir elde edebileceği bir işinin bulunmadığını, ayrıca davalıya ait aracı habersiz aldığını, şikayet edilmesi üzerine iade ettiğini, davalı babaya karşı haksız fiil işleyen davacının nafaka talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; tensip zaptı ile birlikte dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbiren 400,00 TL nafakaya hükmedilmiş, yapılan yargılama neticesinde de; davanın kısmen kabulüne, 02/03/2013 tarihinde davacı için belirlenmiş olan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devam etmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL'ye çıkartılarak yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; mahiyeti itibarı ile istenilen nafaka yardım nafakasıdır. Somut olayda mahkemece 02.03.2013 tarihli tensip zaptı ile davacı için 400,00 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, hükümde belirlenen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 600,00 TL'ye çıkarılarak yardım nafakası adı altında davalıdan alınmasına karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece; talep edilen nafaka hakkında farklı kararlar verilmek suretiyle gerek nafaka miktarının takdirinde, gerekse de hükmün infazında çelişki yaratacak şekilde karar oluşturulmuştur.Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları, kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder.(28.11.1956 gün, 15 E.- 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)Mahkemece yapılacak iş; anılan İBK.uyarınca ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde dava tarihinden itibaren nafakaya hükmetmek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.