Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8724 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1618 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BOLU AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2013/78-2013/539Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalıların velayetindeki E..Ç..'in 31/03/2012 tarihinde nişanlandıklarını, E.. Ç..'in ortada hiçbir neden yokken, 2012 Haziran ayında nişanı bozduğunu müvekkiline bildirdiğini; nişanın aileler arasında da resmen bozulmasına rağmen hediyeleri iade etmediklerini, 1 adek bilezik, 1 adet alyans, 1 adet tektaş yüzüğün nişan hediyesi olarak verildiğini, kuyumcuya 3.325,00 TL ödeme yapıldığını, nişanın yapıldığı salon kirası ve nişan masraflarına karşılık 804,75 TL harcandığını, ayrıca giyim, ayakkabı, çanta, terlik gibi nişan hediyeleri için 1.772,12 TL ödendiğini belirterek, toplam 5.901,87 TL maddi tazminat ile birlikte nişanın bozulması sebebiyle, davacının kişilik haklarının ihlale uğradığını, çevresinde itibarının zedelendiğini belirterek, 8.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar-karşı davacılar vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, tarafların nişanlandıktan sonra 2 yıl düğün yapılmaması koşuluyla anne ve babasının bu nişanı onayladıklarını, nişandan 3 ay sonra davacı ve ailesinin 7 kişi toplanarak, davalının evine gelip, hakaretler ederek ve davalı hakkında asılsız iddialarda bulunarak nişanı bozduklarını, davacının talep ettiği şeylerin alışılmış nişan hediyesi niteliğinde olduğunu, iade kapsamı dışında bulunduğunu, nişan hediyelerinin 1 alyans, 1 tektaş yüzük, 1 adet bilezik, giysi, ayakkabı, çanta olduğunu, davacının mali gücünü aşan nitelikte olmadığını belirterek, karşı davanın reddine, müvekkilleri lehine 2.500,00 TL maddi tazminata ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; asıl dava bakımından, 1 adet 14 ayar 26,24 gr ağırlığında kelepçe bilezik, 1 adet 14 ayar 4,11 gr ağırlığında alyans, 1 adet 3,47 gr ağırlığında tek taş yüzüğün davalılardan alınarak davacıya aynen teslimine, teslimi mümkün olmaz ise bedelleri olan toplam 1.793,00 TL alacağın davacıya ödenmesine; davacının salon kirası, nişan masrafları, giyim, ayakkabı, çanta, terlik yönünden davasının ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karşılık dava bakımından, karşı davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nişan bozulması nedeni ile ziynet ve nişan hediyelerinin aynen ya da bedelinin tahsili ile manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının (karşı davacı) tüm, davacı (karşı davalı) vekilinin aşağıda belirtilen sebep dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Somut olayda mahkemece, nişanın davacının (karşılık davalı) kusurlu hareketi neticesi, haksız yere bozulması nedeniyle davalı (karşılık davacı) lehine, 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş isede; davacı ve davalı tanıklarının "kızın, ben bu nişanlılığı istemiyorum diye kolundaki bilezik ve yüzüğü çıkarttığını, davacı tarafa her şeyini verin diye bas bas bağırdığı; kızın başkası ile ilişkisi olduğuna dair sözlerin söylenmiş olabileceğini, bunları komşuların söylediklerini kendisinin taraflardan böyle birşey duymadıklarını" şeklindeki beyanları, olayın oluş biçimi, özellikleri ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.