Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8714 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 717 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : IĞDIR SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2010/606-2013/406Taraflar arasında görülen yersiz ödemenin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan C.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca, 19/07/1987 tarihinden bu yana terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan vatandaşlardan 1 yıllık kanuni süre içerisinde müracaat edenlere, bu zararlarının giderilmesi amacıyla nakdi tazminat ödendiğini, yapılan bu ödemelerle ilgili olarak Iğdır Valiliğine intikal eden bir kısım ihbar ve şikayetlerde terör örgütü baskısıyla köylerini boşaltmak zorunda kalan köy halkı ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmayan bir kısım şahısların kendilerini köyde ikamet ediyormuş gibi göstermek suretiyle haksız tazminat elde ettiklerini, iddialarla ilgili olarak müteşekkil heyet tarafından tanzim edilen 12/02/2009 tarih ve İR-2009/1 sayılı rapora göre, davalıların murisi İ.. T..'in ev ve ahıra ilişkin beyanının doğru olmadığı, murisin babasından intikal eden 132 parsel numaralı taşınmaz üzerinde 6 göz ev bulunduğu, hissesi oranında murise 3.000,00 TL ödenmesi gerekirken 2 göz ev ve bir göz ahır için 5.500,00 TL ödendiği, bu nedenle davalıların murisine haksız olarak ödenen toplam 2.500,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar (bir kısım) duruşmadaki beyanlarında; köyde bir kısım taşınmazların olduğu Devlet tarafından babaları hayatta iken 4.400 TL ödeme yapıldığını bunun haricinde ödeme yapılmadığını belirterek, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalıların murisine babasından 3 göz ev ve 1 göz ahırın intikal ettiği, bunun değerinin ise 7.500,00 TL olduğu, davalıların murisinin 1/4 hissesi uyarınca kendisine bu ev ve ahırla ilgili esasında 1.875,00 TL ödenmesi gerektiği, bu miktarın davalıya ödenen 5.500,00 TL'den çıkartıldığında davalıya 3.625,00 TL'nin yersiz olarak ödendiği anlaşılmış, davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak 2.500,00 TL'nin ödeme tarihi olan 25/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı C.. T.. tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava; yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Somut olayda; yersiz ödenen bedelin iadesi için davalı İ.. T..'e (muris) 01.04.2009 tarihinde tebligat çıkarıldığı ancak tebligatın yapılıp yapılamadığına dair bir tespite yer verilmediği ve dosya muhteviyatında da tebliğe dair bir belgenin olmadığı (iadeye dair hazırlanan evrakta davalı imzasının olmadığı) anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ihtarın davalıya tebliğ edildiği tarihin belirlenip, bu tarih itibariyle davalının temerrüde düştüğü kabul edilip, temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesi; davalı davadan önce temerrüde düşürülmemiş ise faizin dava tarihinden başlatılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu faizin ödeme tarihinden itibaren başlatılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.