Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8705 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13328 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin dava dilekçesinde yazılı adreste bulunan binada yönetici olduğunu, söz konusu binanın müteahhit tarafından iskan ruhsatının alınmadığını, bu nedenle kapıcı dairesi ve ortak alanlara yönelik elektrik aboneliği için davalı idareye müracaat edilmesine rağmen taleplerinin reddedildiğini oysa İmar Kanununun geçici 11. maddesi koşullarının varlığı nedeni ile geçici aboneliğinin tesisinin gerektiğini beyanla geçici abonelik işlemi tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu binanın iskan ruhsatının olmadığını ve bu nedenle abonelik tesisi yapılamayacağını, geçici 11.madde uyarınca işlem yapılabilmesi için ise idareye şahsen müracaat edilerek inşaat ilişik kesme işlemlerinin tamamlanmasının gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; binanın ruhsata uygun tamamlandığı ve ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirildiği şartı ancak yapı denetim firmasınca düzenlenecek belge ile ispatlanabileceği, mahkemenin dava açıldıktan sonra keşif yapmak suretiyle aranılan şartın var olup olmadığını tespitinin bilimsel olarak mümkün olmadığı, bu aşamada artık binanın tamamlanıp ve oturulmakta olduğu, bu nedenle başkaca mahkemelerde yürütülen davalarda alınan emsal bilirkişi raporlarının da dikkate alınmadığı, davacı tarafın geçici 11.madde koşullarının var olduğunu ispatlar belgeler ile kuruma müracaat etmesi gerekirken inşaatın projeye uygun tamamlandığını ispatlar belge olmaksızın kuruma müracaat ettiği, ve kurumun da geçici 11.madde koşullarının varlığını araştırma görevi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..-2-3194 sayılı İmar Kanununun Yapı kullanma izni başlıklı 30.maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir.Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31.maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır.Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.Somut olayda ise mahkemece; dava açıldıktan sonra keşif yapmak suretiyle aranılan şartların var olup olmadığının tespitinin bilimsel olarak mümkün olmadığı, kurumun da geçici 11.madde koşullarının varlığını araştırma görevi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Oysa; 3194 sayılı İmar Kanunun geçici 11.maddesinin şartlarının oluşup oluşmadığı, davaya konu taşınmaza ait yapı ruhsatının yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatının alınıp alınmadığı hususunun değerlendirilmeli, yine davaya konu taşınmaza yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürülüp götürülmediği ve ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilip getirilmediğinin mahkemece araştırılmalı ve değerlendirilmelidir. Aksi düşünceyle; abonelik tesisi talep edilen, tamamlanıp oturulmakta olan hiçbir bina için abonelik tesisi mümkün olmayacaktır../..-3-O halde mahkemece; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 11.maddesi şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme yukarıdaki gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.