Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8674 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14686 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/04/2014NUMARASI : 2013/346-2014/310Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalının müvekkili şirketin tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; elektriğin dava dışı üçüncü kişi tarafından kullanıldığını savunarak, Davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, elektriğin davalı abone tarafından kullanılmadığı, dava dışı kişi tarafından tüketimin gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; davacı şirket görevlilerince yapılan kontrolde, tarımsal sulama aboneliği davalı adına kayıtlı yerde, 01.11.2011 tarihinde borcundan dolayı kesilen elektriğin kablo bağlanarak kullanıldığı tespit edilerek, kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiştir. Uyuşmazlık; davalının aboneliğinin bulunduğu yerde kaçak elektrik kullanılmasından dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Elektrik kullanımdan dolayı fiilen kullanan kişinin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak bu sorumluluk abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Fiilen elektrik kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kullanıma sebebiyet veren abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. ./..Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir. Davalının borcundan dolayı elektriği kesilmiş ise de, abonelik sözleşmesinin davalı tarafından iptal ettirilip ettirilmediği veya davacı kurum tarafından enerji kesildikten sonra sözleşmenin de sona erdirilip erdirilmediği dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Sözleşmenin iptal ettirilmemiş veya edilmemiş olması halinde, kaçak kullanımıdan davalı abonenin fiili kullanıcı ile birlikte sorumluluğu devam etmektedir. Hal böyle olunca, öncelikle mahkemece, abonelik sözleşmesinin yürürlükte olup olmadığının araştırılarak, sözleşme ilişkisinin devam ettiğinin tespiti halinde; dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, 622 sayılı EPDK kararı ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.