MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki geçici abonelik davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dilekçesinde; müvekkilinin .. bulunan binada mülk sahibi olduğunu, binanın yapımının mülk sahipleri tarafından tamamlandığını, davalı kuruma yapılan abonelik başvurusunun müteahhidin iskan işlemlerini tamamlamaması nedeniyle reddedildiğini, bu şekilde müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını belirterek; geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; aboneliğin yapılabilmesi için gerekli şartların yerine getirilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu binanın statik raporu olmadığı, ilk yapı ruhsat tarihinin 30/01/2004 olduğu, 05/07/2010 tarihinde yenilendiği ve ilk ruhsatın geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; maliki bulunduğu bağımsız bölüm (daire) nedeniyle, davacının; davalı idareden geçici su aboneliği tesis edilmesini isteyip isteyemeyeceği hususundadır.3194 sayılı İmar Kanununun Yapı kullanma izni başlıklı 30.maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31.maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır../..-2-Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.Somut olaya gelince; mahkemece hükme esas alınan dava konusu binaya ilişkin, 05/07/2010 tarihli yapı (inşaat) ruhsatının, "yenileme" ruhsatı niteliğinde olduğu, ilk inşaat ruhsatının ise 30/01/2004 olduğu; ayrıca, aynı binaya ilişkin başka bir dosyada yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda, davaya konu apartmanın statik açıdan tehlike arz edecek durumunun bulunmadığının belirtildiği, A...03/12/2011 tarihli seviye tespit tutanağına göre % 95 oranda binanın tamamlandığı anlaşılmaktadır.Yapılan bu açıklamalardan sonra; davacıya ait meskeninin yer aldığı binanın 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığını ispat ettiği takdirde geçici 11. maddede yer alan koşullar aranmaksızın, geçici abonelik talebinin kabul göreceği, binanın 12/10/2004 tarihinden sonra inşa edilmiş olması hâlinde ise; geçici 11. maddede aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.