MAHKEMESİ : TORBALI AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/08/2014NUMARASI : 2013/341-2014/524Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalının ödemekte olduğu iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; nafaka miktarlarının toplamının aylık 1.500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi evinde oturduğunu, kira giderinin olmadığını, yetim maaşı aldığını, müşterek çocuklardan Alperen'in öğrenci olmadığını, okulu bıraktığını, müvekkilinin talep edilen nafaka miktarını karşılayacak ekonomik güçte olmadığını savunarak; ödenmekte olan nafaka miktarında indirim yapılması gerektiğini belirtmiş; davacının artırıma yönelik isteminin reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Alperen için aylık 175,00 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 225,00 TL'ye, müşterek çocuk A.. A.. için ödenen 150.00 TL iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 200,00 TL'ye, davacı H.. D.. için ödenen 200,00 TL yoksulluk nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, takdir edilen nafaka artırım miktarlarının az olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Davacı vekilinin iştirak nafakasının artırım oranının az olduğuna ilişkin temyiz itirazının incelenmesine gelince;Somut olayda taraflar, 23.09.2010 tarihli ilamla boşanmış olup, boşanma ilamında müşterek iki çocuğun velayeti anneye verilmiş ve çocuklardan 23.07.1997 doğumlu Alperen lehine aylık 175,00 TL; 06.03.2007 doğumlu Ada lehine 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası; 08.02.3013 tarihinde açılmıştır. ./..Buna göre temyize konu uyuşmazlık; aylık 50,00 TL artırımın çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda olup olmadığı ve artırım oranının takdirinde, nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengenin hakkaniyet ölçüsünde kurulup kurulmadığı noktalarında toplanmaktadır.Yasa koyucu, nafaka miktarlarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesini aranmamıştır.TMK'nın 331. maddesi gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Mahkemece, nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekmektedir.Boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz.Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; nafakanın takdir edildiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen sürede tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme olduğu, çocukların yaşlarının büyüdüğü buna bağlı olarak ihtiyaçlarının arttığı bir gerçektir. Bunun aksinin düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalı baba, polis memuru olup, aylık 2.777,00 TL geliri bulunmaktadır. Davacı anne ise, ev hanımıdır. Müşterek çocuklardan 06.03.2007 doğumlu Ada özel okulda okumakta, 23.07.1997 doğumlu Alperen Açıköğretim lisesinde eğitimine devam etmektedir. Bu bağlamda, yapılan artırımın, çocukların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalacağı ve nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengenin hakkaniyet ölçüsünde kurulmadığı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı ve eğitim durumları, zorunlu ihtiyaçları, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde daha yüksek bir miktarda artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. ./..SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.