MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2011/555-2013/354Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı İl Özel İdaresinin mülkiyetinde bulunan Modern Çarşı binasının 24.12.2003 tarihinde çıkan yangın sonucu yanarak ağır hasara uğradığını, yangınla çarşının içerisindeki dükkanlardaki malların tamamına yakınının yandığını, yanmayan mallarında ticari vasfını yitirdiğini, binanın kendisinin de mevcut hali ile kullanılamaz hale geldiğini, Modern Çarşının tamamının mülkiyetinin Ankara İl Özel İdaresine ait olduğunu, çarşıdaki müdüriyet yeri hariç bağımsız bölümlerin tamamının 3.şahıslara kiraya verildiğini, davalı ile müvekkili arasında yangın tarihinde kiracılık ilişkisi mevcut olduğunu belirterek; müvekkilinin yanan emtia, demirbaş ve malzeme bedelleri için 10.000,00 TL'nin yangın tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek reestkont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, yangının dava dışı 3. kişinin eylemiyle çıktığını, müvekkili yönünden illiyet bağının kesildiğini, müvekkilinin yangının çıkışında bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna, talep halinde dosyanın görevli Ankara Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; davalının mülkiyetinde bulunan binada çıkan yangın sonucu uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir../..Temyize konu uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davanın BK.58 (TBK m. 69.) maddesi gereğince bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır.Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince, bir bina veya imal olunan her hangi bir şeyin maliki şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı sorumludur. Yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması yine de bir bakıma eksikliği sayılır. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir. HMK'nın 4. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakmakla görevlidir. Oysa ki somut olayda davacı, davalı aleyhine, kiralayan olması nedeniyle değil, bina maliki olması sebebiyle eldeki davayı açmış ve haksız fiil hükümlerine dayanmıştır. Bu bağlamda, davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Hal böyle olunca mahkemece; yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.