MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/90-2014/38Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... İlçesi ... Köyü hudutlarında olan ... nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, müvekkiline ait aboneye yüksek meblağlı borç tahakkuku yapılmasından sonra müvekkilinin faturaya itiraz ettiğini ve 413.202,80 TL'lik faturanın iptalinin yapıldığını, bununla birlikte müvekkilinin isteği üzerine bozuk olduğu belirtilen sayaçın değiştirildiğini, bu dönemden önce ve sonrasına ait müvekkiline tahakkuk ettirilen dönem borçlarının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkiline en son olarak tahakkuk ettirilen 12.121,80 TL tahakkukun borcun yüksek meblağlı olduğunu, sözkonusu borçdan tüm ferileri ile beraber, (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir .Dosyanın taraf taleplerinin ve davacı iddialarının değerlendirilmesi açısından konusunda uzman elektrik mühendisi bir bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunun incelenmesinde, "davacının Şanlıurfa ... ... Köyünde Davalı Elektrik Kurumunun 100 kva Trafolu ... nolu tarımsal sulama abonesi olduğunu, aboneliğin 09.04.2010 tarihinde başladığının tespit edildiğini, davacının ...'a vermiş olduğu, 01.08.2012 tarih 13788 sayılı dilekçesinde 2010/9 dönemine ait faturasının hatalı çıktığını henüz düzeltilmediğini, bu hatalı faturanın düzeltilmesi için sayıcının değiştirilmesini talep ettiğini, 05.08.2012 tarih 029036 sayılı Sayaç Değiştirme Tutanağı ile dava konusu sayacın değiştirildiği, sayaç üzerinde 02.11.2012 tarih 37989 sayılı Ölçüler ve Sayarlar Şube Müdürlüğünce yapılan incelemesinde; sayaca müdahale olmadığını, ancak optik hafıza bilgilerinde çok uzun süreli gerilim kesintisi olduğunu gösteren kayıtların olduğunu, abonenin faal olduğunun tespiti halinde tahakkuk yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinin rapor edildiğini, davalı elektrik kurumunca sayacın enerjisiz kalmasından dolayı./..kıyaslama yoluyla 166 günlük tahakkuk yapıldığını, aktif ve reaktif enerji bedeli olarak 12.121,80 TL endeks esaslı olmayan ek tahakkuk yapıldığının tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre sayacın optik hafıza kayıtlarına göre pamuk sezonu sulama dönemine denk gelen zaman aralıklarında sayacın enerjisiz kalmasından dolayı 166 günlük eksik tüketim farkı oluştuğunun tespit edilmekte olduğunu, bu nedenle yönetmelik maddelerine göre müşterinin sağlıklı ölçülmüş dönem endekslerine göre tahakkuk yapılmasının yerinde olduğunu kanaatinde olduğunun, ilgili mevzuat gereği sayacın Optik Hafıza Kayıtlarında sulama dönemlerine denk gelen tarihlerde eksik tüketimden dolayı 166 günlük aktif ve reaktif enerji bedeli hesabının 11.972,87 TL olduğunu, sonuç olarak davacı abonenin davalı elektrik kurumuna eksik tüketimden dolayı (...) aktif ve reaktif enerji bedeli, tarife bileşenleri ve %18 kdv dahil 11.972,87 TL borçlu olduğu kanaatinde olduğunun" bildirildiği görülmüştür.Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ; sözkonusu bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olayda Davacının sorumlu tutulabileceği elektrik tahakkuk bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 19. madde hükümlerine göre hesaplanması gerekir. Bilirkişi raporu bu yönüyle Yargitay ve taraf denetimine elverişli değildir .Zira , dosya içeriğinde mevcut hükme esas alınan bilirkişi raporunda 19. madde uyarınca hesaplamaya esas alınan geçmiş dönem tüketimlerine ilişkin bir açıklama yapılmamış ,geçmiş döneme ait endeks döküm kayıtlarından hükümde hiç bir şekilde sözedilmemiştir Sayacın müşterinin kusuru dışında tüketim Kaydetmemesi halinde yapılacak hesaplamaya ilişkin yasal düzenleme getiren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği nin 19. Maddesi : "(1) Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. ./..(2) Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz.(3) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir.(4) İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir." yasal ifadesini içermektedir . Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19. maddesinde belirtilen yönteme göre hesaplanması için dava dosyasının önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davalının talep edebileceği elektrik tüketim bedelinin doğru bulgu ve belgeler ile duraksamasız tespit edildikten sonra davacının mesul olduğu bedelin bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yanılgılı değerlendirme sonucu eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.