Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8624 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10693 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2012/236-2014/67Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin İngiltere'de yaşadığını, kesin dönüş hazırlıkları yapmak için İstanbul'da bir ev almak istediğini, , ev alma arzusunu davalılar kanalıyla gerçekleştireceğini düşünerek davalıların talimatlarına uyduğunu, belirlenmiş bir gayrımenkulün ve sözleşmenin sözkonusu olmadığını, davalılardan H.. K..'ın banka hesabına 80.000 İngiliz sterlinini havale ettiğini, davalıların parayı aldıktan sonra müvekkilini oyaladıklarını, sonrasında da parayı göndermek istediklerine dair mesajlar atıldığını, davalıların davacı tarafından çekilen ilk etapda konutun teslimi , olmadığı takdirde 80.000 İngiliz sterlininin iadesine ilişkin ihtarnameye verdikleri cevapta , borcun varlığını inkar etmediklerini , ancak 80.000 sterlini 11/03/2010 tarihindeki kur karşılığı 181.000 TL ödeyeceklerini beyan ederek ödemeyi yaptıklarını, 80.000 sterlin gönderilmemesi nedeni ile kalan miktarla ilgili olarak müvekkili tarafından Üsküdar 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6566 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; mahkemenin görevine itiraz etmiş, esasa ilişkin olarak da ... İstanbul adresinde bulunan dairenin davacıya 290.000,00 TL karşılığında satışı için sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, davacı tarafından müvekkillerine 181.000,00 TL ödeme yapıldığını, yabancı para cinsinden herhangi bir ödeme söz konusu olmadığını, bakiye ödemenin yapılmaması üzerine 181.000,00 TL'nin davacıya iade edildiğini, kararlaştırılan dairenin davacıya özgülendiğini, müvekkillerinin söz konusu daireyi satarak kar elde etmesinin engel olunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir . ./..Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ; Davanın kısmen kabulü ile; davalıların Üsküdar 1. İcra Müdürlüğünün (Anadolu 12) 2012/6566 esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazlarının kısmen iptali ile ; takibin 16.400,00 GBP asıl alacak, 8,99 GBP işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.408,99 GBP üzerinden devamına , fazlaya ilişkin ve %40 icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde, yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Somut olayda; dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı Yasada tanımlandığı şekilde, davalı yüklenicinin satıcı, davacı alıcının tüketici olduğu anlaşılmakla; aynı yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Hal böyle olunca; 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Tüketici Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak, hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.