MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 220 TL olan iştirak nafakasının, 400 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, nafakanın artırılmasından sonra davalının gelirinde bir artma olmadığı, maddi olarak durumunun kötüleştiği, ayrıca mahkememizin 2009/303 E.sayılı dava dosyasında diğer eşi ... için de 300,00 TL nafakaya hükmedildiği, zor şartlarda hayatını devam ettirmeye çalıştığı, tarafların müşterek çocuğu ...'nun ise halen 8.sınıf öğrencisi olduğu ve daha önce takdir edilen nafakanın yeterli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, davacı anne ev hanımı olup, babasından 190 TL Bar-kur maaşı aldığı, davalı babanın emekli öğretmen olup, 1.349 TL. aylık ve 53,98 TL ek ödeme aldığı, müşterek çocuğun ise, 1999 doğumlu olup, ilköğretim 8.sınıfa gittiği anlaşılmaktadır.Davacı tarafından arttırılması istenilen aylık 220 TL nafakaya 2009 yılında karar verilmiş olup, dava tarihi itibariyle aradan 4 yıl gibi bir süre geçmiştir. Bu zaman zarfında müşterek çocuğun ihtiyaçları arttığı gibi, davalı babanın da maaşında bir artış olduğu kuşkusuzdur.Öyle ise mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, müşterek çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.