MAHKEMESİ : MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/85-2014/62Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının ... numaralı aboneliğe ait elektrik borcunun ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine Malatya 7. İcra Dairesi’nin 2012/6106 sayılı dosyasında toplam 5.469,81 TL alacak için takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve % 20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; hiçbir borcunun bulunmadığını, davaya konu ... numaralı elektrik aboneliğini kullanmadığını, elektrik aboneliği adına kayıtlı olsa da aboneliğin bulunduğu taşınmazda oturmadığını, borç olduğu iddia edilen miktarın hangi aylara, hangi devreye ait olduğunun belli olmadığını, davacının herhangi bri ihbarname göndermediğini, davacının faiz talep etme hakkının olmadığını, faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; avukat bilirkişiden alınan rapor dikkate alınarak, davanın kısmen kabulüne, takibin 846,60 TL asıl alacak ve 1.906,11 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.752,71 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan alacakla ilgili yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK'nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz../..Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.Somut hadisede elektrik aboneliğinden kaynaklanan ilamsız icra takibinde davalı tarafından alacağa, faize ve gecikme zammına itiraz edilmiş, davacı tarafından da takibe vaki itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkemece alacak, faiz ve gecikme zammının tespiti yönünden avukat bilirkişiden rapor alınmıştır. Avukat, elektrik borcundan kaynaklanan alacak, faiz ve gecikme zammını hesaplama konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, avukat bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir.Bu durumda, mahkemece; öncelikle icra takibine konu faturalara ilişkin davalıya ait ayrıntılı elektrik tüketim ekstrelerinin temini sağlandıktan sonra, dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman bilirkişiye verilerek, ödenmesi gereken elektrik bedelinin tespitine yönelik taraf ve yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.