Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8527 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4037 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KIRIKHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/11/2014NUMARASI : 2014/232-2014/494Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, davacının, davalı şirketin tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı şirket görevlilerince 10.07.2008 tarihinde kesik elektriği açmaktan dolayı kaçak elektrik tespit düzenlendiğini, davalı tarafından kaçak elektrik tüketimi olarak 17.947,50 TL tahakkuk ettirilerek takip başlatıldığını, kaçak elektrik kullanımından ötürü tahakkuk ettirilen bedelin hukuka aykırı olduğunu, elektriğin sayaç tarafından ölçüldüğünü ileri sürerek, davalıya 17.947,50 TL borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 06.12.2012 tarih ve 2011/388 E. 2012/874 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, elektriğin sayaçla ölçülerek kullanıldığı, davacının kaçak elektrik tüketiminden dolayı borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.02.2014 tarih ve 2013/17405 E. 2014/2122 K. sayılı kararı ile;''4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinin (1) b bendi hükmünde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. ./..Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olaya gelince, davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağında, tarımsal sulama abonesi olan davacının, kesik elektriği açarak kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davalı bu tutanaklara dayanarak, kaçak tahakkuku yapmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, elektriğin sayaçtan geçirilerek kullanıldığı açıklanmış, mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davacının dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13-(1)-b maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davacının tahakkuk ettirilen borçtan yalnızca 12.061,77 TL borçlu olduğunun, 5.885,73 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillleri tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, davacı abone hakkında davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanak doğrultusunda tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli yönünden, davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairemizce verilen ve yukarıda anılan bozma ilamında; davacının dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13-(1)-b maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiğinin kuşkusuz olduğu, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerektiği, açıkça belirtilmiştir.Bozma ilamı sonrasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda ise; Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda bir işlem yapılmamış, davacının kaçak elektrik kullanmadığı görüş ve kanaatiyle, normal elektrik tarifesi üzerinden davaya konu bedel hesaplanmıştır../..Kaçak elektrik tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilmedikçe, doğru olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı gözönüne alınmalı ve bozma ilamı doğrultusunda, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerekirken, bozma ilamında belirtilen gerekçeleri karşılamayan, yetersiz bilirkişi heyeti raporuna dayanılarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.