MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;davacının Ankara ili, Kazan ilçesi, Saray mahallesi, 576 ada 1 parselde kayıtlı bulunan sanayi binasının maliki olduğunu, söz konusu binayı işyeri olarak kiraya verdiğini, davacının su aboneliği için davalı kuruma yaptığı başvurunun borcu bulunduğu gerekçesi ile reddedildiğini belirterek davacı lehine su aboneliği tesisini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; abonelik talep edilen yer işyeri olduğundan Tüketici Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, esas yönünden ise; davalı kurum tarafından yapılan işlemlerin İmar Kanunu'nun 31. maddesine ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 8/f maddesine uygun olduğunu, davacı tarafça gerekli bilgi ve belgelerin sunulması halinde abonelik tesis edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile davalı tarafın davacı tarafa ait bulunan Ankara ili Kazan ilçesi Saray mahallesi 576 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıya su aboneliği tesisine; bu konuda davalı tarafça yaratılan muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.3194 sayılı İmar Kanununun Yapı Kullanma İzni başlıklı 30. maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye... ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir.Yine aynı kanunun Kullanma İzni Alınmamış Yapılar başlıklı 31. maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır../..-2-Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalardan sonra, somut olaya bakıldığında; her ne kadar dosya kapsamında davaya konu edilen işyeri olarak kullanılan binanın iş yeri bitirme tutanağı, yapı denetim firmasınca düzenlenen teknik raporu, yine doğalgaz ve elektrik aboneliklerinin mevcut olduğuna dair belgeler dosyaya sunulmuş ise de, söz konusu işyerinin yapı ruhsat tarihinin 03.12.2008 olduğu, yine yapı kullanma izin belgesinin ise 20.05.2009 tarihli olduğu anlaşılmakla, davaya konu yere ilişkin geçici abonelik tesisi mümkün olmadığı gibi, yapı (inşaat ) ruhsat tarihi itibariyle 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin de, eldeki dava bakımından uygulanamayacağı anlaşılmaktadır.Şu durumda, mahkemece; istemin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.