Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8501 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15200 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2014NUMARASI : 2012/431-2014/79Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davacının yürüyüş yaptığı esnada, davalılara ait Rotweiller cinsi köpeğin saldırısına uğradığını, üzerine atlaması ile devrildiğini; saldırı ile davacının, başını kaldırıma çarptığını, elinin ısırıldığını, kemik kırığının meydana geldiğini; davalıların ise, müvekkili ile ilgilenmediklerini belirterek; 30.000TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; olayın meydana gelmesinde özen eksikliği ve kusurlarının bulunmadığını; davacının, yaşlılığı sebebiyle meydana gelen zararın oluştuğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm süresi içinde, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava, hayvan sahibinin sorumluluğuna dayanan manevi tazminat istemine ilişkindir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın./..takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmadan manevi tazminata hükmedilmiştir.Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını araştırmak; dava konusu olayın oluş biçimi ve özellikleri ile, fiilin niteliği, özellikle manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı dikkate alınmak ve yukarıda açıklanan ilkeler de gözetilmek suretiyle; hakkaniyete uygun bir miktarda manevi tazminata hükmetmek olmalıdır.Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.