Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8455 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7009 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı olan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; kaçak elektrik kullanıldığını, icra takibi yapıldığını, borca itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davanın davacısı asıl davanın davalısı olan şirketin vekili dava dilekçesinde; elektriğin 11.12.2003’te tüketilmeye başlanıldığını, faturadaki tüketim başlangıcının 09.10.2003 tarihi olduğunu, haciz tehdidi altında ödeme yapıldığını belirterek, 33.673,50 TL’nin ödeme tarihinden en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece asıl davanın kabulüne; itirazın iptaline, takibin devamına; birleşen davanın kısmen kabulüne; 26.709,70 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile karşı davalı ...’tan alınarak karşı davacı şirkete verilmesine; karar verilmiş hüküm asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı olan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK 297/1-C maddesinde; hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı belirtildiği gibi; 297/2 maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümde; taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.Somut olayda; mahkemece, hazırlanan gerekçeli kararda bozma kararına uyulduğu belirtildikten sonra gerekçe oluşturulmaksızın hüküm verildiği, bu durumun HMK 297/1-C maddesine aykırı olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, bununda HMK 297/2.maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, HMK 297/1-C maddesine uygun şekilde gerekçe oluşturulması ve tüm taleplerin HMK 297/2.maddesine uygun şekilde karşılanarak karar verilmesi gerekir iken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.