Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8453 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13330 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/10/2013NUMARASI : 2012/454-2013/622Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (K.. B..) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile özetle; ... Gayrimenkul AŞ'ye ait ... ilçesi 43574 ada 1 ve 2 parseller üzerinde inşaat yapmak üzere düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalılardan A.. B..'ın görevli bulunduğu Ankara 14. Noterliği'nce düzenlendiğini, sözleşme yapılması sırasında davalı noterce sözleşmeye ilişkin noter harç, damga vergisi vs giderlerin hesaplanabilmesi için taşınmazların emlak vergi değerine ilişkin belgelerin ibraz edilmesinin istendiğini, bunun üzerine ... Belediyesi'nden alınan ve taşınmazların asgari rayicini gösterir belgenin noterliğe sunulduğunu, davalı noterin ibraz edilen asgari rayiç belgesi üzerinden toplam 208.223,40 TL damga vergisi tahakkuk ettirip tahsil ettiğini, arsa sahibi şirket tarafından yapılan başvuru üzerine ... Belediyesi'nin yeniden yaptığı değerlendirmede taşınmazların sokağa cepheli olmasına rağmen sehven ... Caddesine cepheli ve bu caddeden giriş varmış gibi değerlendirme yaptıklarını ve bu nedenle taşınmazların arsa rayiçlerinin yüksek gösterildiğini kabul ederek taşınmazın 2008 yılından itibaren rayiç değerinin toplam 6.085.402,30 TL olarak düzelttiklerini, sözleşmeye konu taşınmazların asgari rayiç bedellerinin gerçek rayice uygun olarak belediyece düzeltilmesi üzerine davalı noterlikte bu kez 21 Eylül 2011 gün ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde düzeltme beyannamesi tanzim edilerek taşınmazların sözleşme değerinin bu miktar üzerinden tespit edildiğini, davalı noterce tahsil edilen damga vergisinin hatalı asgari rayiç bedelinden hesaplanması nedeniyle fazla olduğunu ve taşınmazın rayiç bedelinin gerçek değere uygun hale getirildiği ve buna göre noterce düzeltme beyannamesi düzenlendiğini ./..belirterek yapılan fazla ödemenin iadesini talep ettiğini, noterin, tahsil edilen verginin ... Vergi Dairesine yatırıldığını gerekçe göstererek fazla yatırılan bedeli iade etmediğini, haksız yere alınan 143.168,84 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne izafeten Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; vergi dairesine izafeten Maliye Bakanlığı ve A.. B.. aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, olayda müvekkil idarenin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, belediye tarafından tespit edilen değer ve noter tarafından yapılan işlem neticesinde harç tespit edildiğini, idarenin buna dahil olmadığını, bu nedenle davayı kabul etmediğini, davanın görev, husumet, zamanaşımı yönünden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Noter A.. B.. cevap dilekçesinde; ilgili belediyeden gayrimenkulün rayiç değerinin istendiğini, rayiç bedeli olan 23.439.200,00 TL üzerinden 208.223,40 TL damga vergisi tahakkuk ve tahsil edilerek süresi içinde Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne yatırıldığını, davacının rayiç değerlerin tespitinde hataya düşüldüğü gerekçesiyle belediyeye müracaat ettiğini, yeni rayiç değer tespit edildiğini, tespit edilen 6.085.402,30 TL yeni rayiç bedelin üzerinden düzenleme şeklinde düzeltme beyannamesi yapıldığını, hatalı rayiç değer tespiti ile ilgili olarak gerekli düzeltmeleri yaptırmadan işlem yaptırılmasında davacının hatalı ve kusurlu olduğunu belirterek hakkında açılan davanın reddini istemiştir. Mahkeme tarafından davalılardan A.. B.. hakkındaki davanın reddine, davalılardan Maliye Bakanlığı hakkındaki davanın kabulü ile; 143.168,84 TL'nin Maliye Bakanlığına paranın aktarılma tarihi olan 15.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Dava haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan damga vergisinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebinden ibarettir.2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir.Bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunması ayrıca, bu işlem veya eylem sebebiyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir../..İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanarak, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. İdari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan istenerek, bu istemin reddedilmesi üzerine iptal davası açılabilir.İdari Yargı'nın konusu, idarenin, idare (kamu) hukuku alanında ki faaliyeti ile ilgili davalardır.Somut olayda davacının davalı Maliye Bakanlığı'na yönelik istemi ve yukarıda anılan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı idareye yönelik davasının idari yargı yerinde görülmesi gerekir. Şu durumda yerel mahkemece temyiz eden davalı hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddi gerekirken yazılı gerekçeyle işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.