Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8436 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15309 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MUĞLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/03/2014NUMARASI : 2013/713-2014/145Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının " ... Bar " işletmesi ile ilgili 2013 ve 2014 yıllarını kapsayan % 50 'şer oranında hisseli ortaklık amaçlı sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca davacı tarafından bar işletmesine % 50 ortak olma karşılığında 10.000 TL ortaklık katılım payı, 20.000 TL 2 yıllık süre için kira bedeli olmak üzere toplam 30.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu bedelin 25.000 TL sinin davalılardan F.. Ö.. 'nın annesi S.. Ö.. 'nın hesabına 19.04.2013 tarihinde peşin olarak ödendiğini, kalan bakiyenin 5.000 TL'sinin de sezon sonu ödenmesinin kararlaştırıldığını, ödemenin F.. Ö.. 'nın istemi üzerine annesi S.. Ö..'nın hesabına yatırıldığını; ancak, davalının adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ederek, ödenen 25.000 TL 'nin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda ödeme gününden itibaren işleyecek banka mevduatlarına uygulanan en yüksek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortak ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nun 2.maddesinde; "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahısvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir."./..Aynı kanunun 4. maddesinde ise, "kira ilişkisinden doğacak davaların sulh hukuk mahkemesinde bakılacağını" düzenlemiştir.Somut olayda, taraflar arasında kurulu bir kira ilişkisinin bulunmaması nedeni ile, davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olması mümkün değildir.Bu nedenle davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Öyle ise; mahkemece, bu hususlar dikkate alınıp, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek, yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.