MAHKEMESİ : ANKARA 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/1072-2013/1616Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili; tarafların 16.12.2009 tarihinde boşandıklarını, davalı lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bir yıl süre ile aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, bir yıllık nafaka miktarının toplam 4.800,00 TL olduğunu ve tamamının davalıya ödendiğini, Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2010/4386 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ile nafaka alacağının talep edildiğini, ödeme emrine itiraz edildiğini, itiraz üzerine Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/714 Esas sayılı dosyasında icra takibinin nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalının nafaka alacağı bulunmamasına rağmen tekrar Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya nafaka borcu olmadığının tespiti ile davalıya yapılan fazla ödemelerin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davaya konu Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen alacağın birikmiş nafaka alacağı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dosya içerisinde davacının davalı kadının banka hesabına nafakaları ödediğine ilişkin herhangi bir delilin mevcut olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacının davalıya yoksulluk nafakası alacağı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile yapılan fazla ödemenin iadesi talebine ilişkindir. Somut olada; tarafların 16.12.2009 tarihinde boşandıkları, davalı lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bir yıl süre ile aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı icra dosyası ile, davalının davacıdan toplam 2.722,00 TL birikmiş yoksulluk nafakası alacağı talep ettiği anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında düzenlenen 22.11.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda; davacının davalıya 15.11.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar toplam 9.742,44 TL parayı havale ettiği, yapılan ödemelerin nedeni hakkında herhangi bir açıklama bulunmadığı belirtilmiştir.Yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin (açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece), ödenen miktar nispetinde davacının nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir.Davacının, dava konusu nafaka alacağı ile aynı olan nafaka alacağının tahsili amacıyla Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2010/4386 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin, Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/714 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen karar ile iptal edildiğine ve bu kararın kesinleştiğine ilişkin iddiası bulunmasına rağmen, mahkemece bu dosyaların dosya içerisine alınarak incelenmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece, Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2010/4386 E. sayılı dosyası ile Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/714 Esas sayılı dosyasının celbedilerek, talep edilen nafakanın Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2013/74 Esas sayılı icra dosyası ile talep edilen nafaka ile aynı döneme ilişkin olup olmadığının belirlenmesi, Bilirkişi Raporu ile davalıya ödendiği tespit edilen toplam 9.742,44 TL'nin dikkate alınması, davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken toplam nafaka alacağından, davacının yapmış olduğu ödemelerin mahsubu ile davalıya yapılan fazla ödemenin tespiti halinde davacıya iadesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.