MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2009/282-2013/191Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, müvekkillerinin Bodrum, Gündoğan Tutamaç Mevkiinde bulunan ve tapunun .. ada . parsel numarasında kayıtlı kat irtifakı kurulu taşınmazda davalı ile birlikte bağımsız bölüm sahibi olduklarını, davalıya ait. no'lu bağımsız bölümün de yer aldığı taşınmazdaki inşaat ve eksikliklerin plan, proje ve şartnameye göre tamamlanması için kat irtifakı sahiplerinin katılım ve isteği ile ihale açılarak en uygun fiat veren yükleniciye inşaat eksikliklerinin % 90' nını tamamlattırdıklarını, davalının kendi payına düşen bedeli uyarılara rağmen ödemediğini ileri sürerek 14.000 Doların Türk Lirası karşılığının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.600 USD (Amerikan Doları) nin fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektiş satış kuruna göre bulunacak TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı ve asli müdahillere verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dosya kapsamından, mahkemece 16.02.2006 tarihli, 2004/538 E-2006/47 K sayılı karar ile; davalının taşınmazı var olan haliyle iktisap edip, müteahhitle yapılan sözleşmede ve sözleşme yapılmasına ilişkin kararda imzası bulunmadığından dolayı, davalının böyle bir edimi yerine getirme yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.12.2006 tarihli Yargıtay İlamı ile kararın bozulduğu, Bozma İlamında, davada site yöneticisi davacının davalının taşınmazına yapılan giderleri talep ettiğine göre, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kapsamında vekaletsiz işgörme hükümleri dairesinde çözümlenmesi gerektiği, hakimin vekaletsiz işgörme veya sebepsiz zenginleşme hukukuna göre alacağın tahsilinin mümkün olup olmadığını, site yönetiminin müteahhitle yaptığı sözleşme, yönetimin aldığı kararla yapıldığı iddia edilen işlerin tek tek her bağımsız bölümde mahallinde yapılacak keşifle tesbiti ile yapılan işlerin karşılaştırılarak, bu konudaki taraf delilleri toplanmak suretiyle, davalının bağımsız bölümü ve alt yapıya ait giderlerin, davalı adına diğer kat maliklerinin ödeme yapıp yapmadığının etraflıca araştırılarak sonucuna göre iadesi gereken miktarın saptanıp verilmesinin gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece Yargıtay Bozma İlamına uyulduğu, mahkemenin 05.10.2006 tarihli, 2004/69 E-2006/365 K. sayılı kararı ile, sebepsiz zenginleşmenin kaynağını teşkil eden harcamanın, Çiçek Sitesi adı altında karar alınmadan yüklenici ile yapılan sözleşmeden kaynaklandığı, sözleşmeyi davalının imzalamadığı ve herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, davacılar tarafından davalı adına herhangi bir ödeme yapılmadığı, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da, davalıya ait bina ve alt yapıya ne kadar harcama yapıldığının tespit edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, kararın davacının temyizi üzerine onandığı ve karar düzeltme talebi üzerine onama kararı kaldırılarak bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Bodrum 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 5.10.2006 günlü ve 2004/69 E.- 2006/365 K. sayılı Kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06.03.2008 tarih, 2008/2612 E-2008/3633 K sayılı Yargıtay İlamı ile bozulduğu, Bozma İlamında, Mahkemece bilirkişiden yeniden ek rapor alınarak keşif sonrası düzenlenen raporda yapıldığı açıklanan faydalı giderlerin, site yönetiminin müteahhit ile yaptığı sözleşme kapsamında yer alan işlerin kapsamında olup olmadığı tesbit edilerek alacak miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Bozma İlamına mahkemece uyulduğu ve bilirkişiden 10.12.2012 tarihinde Bilirkişi Raporu alındığı, Raporda; davacının davalıdan olan alacağının 5.600 USD olduğunun belirtildiği ancak Yargıtay Bozma İlamında belirtilen, faydalı giderlerin, site yönetiminin müteahhit ile yaptığı sözleşme kapsamında yer alan işlerin kapsamında olduğu belirtilmesine rağmen, hangi faydalı giderlerin sözleşme kapsamına girdiğinin belirtilmediği, site yönetiminin müteahhit ile yapmış olduğu sözleşme içeriğinden bahsedilmediği, bu açıdan raporun denetime elverişli olmadığı, belirtilen hususlara rapor içeriğinde değinildikten sonra, davacı alacağının tespitinin gerektiği anlaşılmakta olup, Ek Raporun Yargıtay Bozma İlamı içeriğine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, yukarıda belirtilen hususları içeren, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06.03.2008 tarih, 2008/2 612 E-2008/3633 K sayılı Yargıtay Bozma İlamı içeriğine uygun, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli Ek Rapor tanzimi sonucu hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, Bozma İlamı içeriğine uygun olmayan rapor doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.