MAHKEMESİ : ADİLCEVAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2014/5-2014/144Taraflar arasındaki menfi tesbit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 12.05.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan A.. B.. vekili Av. C... N.. geldi. Karşı taraftan davacı ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı A.. K.. asıl davada, ... Belediyesine ait hamamı belediyeden kiralayarak işlettiğini, ... numaralı aboneliğin belediye adına olduğunu, davalı tarafından 30.12.2005 ila 29.12.2008 tarihleri arasında kullanılan enerji bedeline karşılık 25.139,42 TL tahakkuk yapıldığını öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı A.. B.. birleşen davada, mülkiyeti kendilerine ait hamamı 29.03.2005 tarihli kira sözleşmesi ile A.. K..’e kiraladıklarını, A.. K..’ün 21.06.2010 tarihine kadar işlettiğini, kiracı tarafından kullanılan elektriğin bedelinin haksız olarak kendilerinden tahsil edildiğini, elektrik borcundan kiracının sorumlu olduğunu öne sürerek, asıl davaya konu ... numaralı abonelik ile yine kendi adına kayıtlı ... nolu şelale işletmesine ait abonelik nedeniyle davalıya toplam 32.861,01 TL borçlu olmadığının tespiti ile haksız olarak ödediği bedelin istirdadına karar verilmesini istemiştir../..Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kısmen kabulü davacının davalıya 2.544,23 TL borçlu olmadığının tespitine; birleşen davanın kısmen ile davacının davalıya 24.544,23 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Kararı, taraflar temyiz etmiştir. Dairemizin 14.11.2013 tarih 2013/12511 E.- 2013/16023 Karar sayılı bozma ilamıyla "HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut olayda, mahkemece bilgisine başvurulan ilk bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve 07.03.2011 tarihli ek raporda, dava tarihi itibariyle asıl davada davacının 17.461,17 TL, birleşen davada ise, davacının 19.271,09 TL borçlu olduğu açıklanmıştır. Mahkemece alınan 26.03.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise, dava tarihi itibariyle asıl ve birleşen davalarda davacıların 7.455,77’şer TL borçlu oldukları belirtilmiştir. İkinci bilirkişi raporu mahkemece benimsenerek hüküm kurulmuştur. İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile hükme dayanak yapılan ikinci bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Çelişkili raporlara dayanılarak karar verilemez. Ayrıca, bilirkişiler hesaplamayı dava tarihini esas alarak yapmışlardır. Oysa, hesaplamanın asıl davaya konu ... nolu abonelik için davalının tahakkuk dönemi olarak esas aldığı 30.12.2005 ve 29.12.2008 tarihleri arasındaki kullanım dikkate alınarak; birleşen dava için ise, ... ve ... nolu abonelikler için yine ayrı ayrı davalı tahakkuk tarihleri gözönünde bulundurularak yapılması gerektiği kuşkuzsuzudur. Hal böyle olunca, mahkemece ilk bilirkişinin düzenlediği rapor ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak giderilmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." denilerek bozulmuş, mahkemece; Dairemizin yukarıda esas ve karar numarası verilen bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı A.. K.. vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir../..Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı Belediye Başkanlığı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Belediye Başkanlığına verilmesine, 2.219,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.