Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 836 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16314 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2009/90-2013/386 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Hürriyet Gazetesi’nde foto muhabiri olarak çalıştığını, davalı şirketin işlettiği Ankara Sheraton Oteli’nde Başbakanın da katıldığı bir nikah törenini izlemekle görevli olan müvekilinin, güvenlik görevlileri ile basın mensupları arasında çıkan tartışmada otelin güvenlik görevlisi davalı E.. D.. tarafından iteklenmesi neticesinde kolunun kırıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş göremezlik sebebiyle 10.000 TL maddi ve 200.000 TL manevi olmak üzere toplam 210.000 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar vekili; olayın maddi içeriğinin davacı tarafından saptırıldığını, davalılardan Ersin’in davacıyı direkt olarak iteklemesinin söz konusu olmadığını, davacı ve diğer bir kısım basın mensuplarının kendileri için ayrılan özel yerde bulunmayıp başkalarını rahatsız edecek şekilde çalışmak istemelerinin tartışmaya neden olduğunu, davacının düşmesi ile müvekkili Ersin’in eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığını, istihdam eden niteliğindeki diğer müvekkilinin ise çalıştırdığı kişilerin seçiminde gerekli özeni gösterdiğini, meydana gelen olayda sorumluluğun söz konusu olamayacağını, manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 296.807,40 TL maddi, 70.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 366.807,40 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Davacı herhangi bir iş yapmasa dahi, meydana gelen beden gücü kaybı nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmesi sırasında daha fazla güç harcayacağı açıktır.B elirtilen bu açıklamalar ışığında; davacının %41 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğraması nedeniyle mahkemece sürekli kısmi iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, lehine geçici tam işgöremezlik tazminatına hükmedilecek kişinin bu süreçte maaş alması halinde geçici tam işgöremezlik dönemi için maddi zarar hesabı yapılmayacaktır. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, kaza tarihinden itibaren davacının 8 ay geçici tam iş göremezlik halinde kaldığı belirtilerek maaş üzerinden hesaplama yapılarak bu döneme ilişkin maddi zararı hesaplanmıştır. Foto muhabiri olan davacının geçici iş göremezlik döneminde maaş alıp almadığı, raporlu olması nedeniyle gelirinde bir azalma olup olmadığı araştırılmadan bu döneme ilişkin maaş zararına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının çalışamadığı süre içerisinde iş yerinden ücret alıp almadığı araştırılarak herhangi bir ücret almış ise bunun geçici işgücü kaybına dair maddi tazminat miktarından indirim yapılarak sonucuna göre zarar hesabı yapılması gerekirken, bu sürede hiç ücret almamış gibi hesap raporu düzenlenmesi ve bunun da hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.