MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalı ...'nin abonelerinden birine ait dam direğine davalı... yetkililerince çelik hat bağlandığını, zamanla yıpranan elektrik kablolarının bu hat ile teması sonucunda çelik hat akım verilmesine sebep olduğu, akımın köy genelinde görüldüğü ve müvekkiline ait ineğinde bu hatta kapılarak ölümüne sebebiyet verildiği iddia edilerek şimdilik 3000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı... AŞ vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece; olayın, davalı ...... AŞ'ye ait telefon kablosunun izinsiz ve haksız olarak diğer davalı ...'nin abone direğine bağlanması nedeniyle oluştuğu, olayın meydana gelmesinde davalı ...... AŞ'nin tam kusurlu olduğu belirtilerek, ... ... AŞ aleyhine açılan davanın kabulü, ... aleyhine açılan davanın ise husumetten reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı ...... AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalılardan ... ... AŞ tarafından yapılan işin yüksek risk içermesi nedeni ile ağır özen yükümlülüğü altında bulunduğu, sürekli gözetim ve denetim sorumluluğu bulunduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle zararın oluşumunda ve artmasında davalı ...'ninde kusurlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Ancak, mahkemece zararın oluşumunda ve artmasında tarafların kusurlu olup olmadığının tespiti amacıyla keşif yapılmadığı gibi bilirkişiden rapor da alınmamıştır.6100 Sayılı HMK’ nun 266. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmünü içermektedir. Buna göre sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere,olayın meydana gelmesinde, tarafların kusur oranlarının uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; mahallinde keşif icrasıyla, elektrik akımına kapılma olayında ...'ında kusurlu olup olmadığının uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilerek, neticesine göre hüküm kurmak olmalıdır. Eksik inceleme ile belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.