MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2011/682-2013/605Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av. Ş..T.. Y...u geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalının müşterek murisi Ali Kemal Biberoğlu'nun 03.06.2004 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 6 katlı binayı davalı kızına vasiyet ettiğini, murisin hasta olduğunu, korkutma ile vasiyetname düzenlediğini, vasiyetname tanıklarının murisi görmeden vasiyetnameyi imzaladıklarını belirterek, ehliyetsizlik ve irade sakatlığı ile 03.06.2004 tarihli vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; murisin Adliyede memurluk yaptığını, akıl sağlığının yerinde olduğunu, vasiyetnameyi hür iradesi ile düzenlediğini beyan etmiştir.Mahkemece; vasiyetname tanıklarının beyanlarına göre vasiyetnamenin yanlarında hazırlanmadığından ve murise okunmadığından bahisle 03.06.2004 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 03.06.2004 tarihli vasiyetnamenin Rize 1. Noterliğinde düzenlendiği, muris Ali Kemal Biberoğlu'nun bütün malvarlığını kızı davalı S.. B..'na vasiyet ettiği, 2.sayfada murisin vasiyetnameyi şahitler önünde okuduğu, son arzularını içerdiği ve hiç bir baskı, cebir, tesir altında kalmadan hür iradesi ile düzenlediğini beyan edip, imzaladıktan sonra, 3.sayfada tanıklar S.. A.. ve F.. S..'nin "Vasiyetnamenin huzurlarında okunduğu ve son arzularını içerdiğini noter huzurunda bizlere beyan ettiğine ve hiç bir tesir ve tazyik altında kalmadan kendi hür iradesi ile yapıldığına, vasiyetnamenin Rize 1. Noteri Orhan Türkoğulları tarafından tanzim edildiğine şahadet ederiz" şeklinde beyanlarını imzaladıklarını ve Rize 1. Noteri tarafından tasdik edildiği ve aynı tarihli doktor raporu ile fiil ehliyetinin olduğu anlaşılmaktadır.Vasiyetname tanıkları S.. A.. ve F.. S..'nin mahkemede verdikleri ifadelerde, notere gittiklerinde vasiyetnamenin hazır olduğunu, yanlarında murise okunmadığını murisin hür iradesi ile yapıldığını yanlarında beyan etmediğini belirtmişlerdir.Davada, vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkisi talep edilmektedir.TMK'nun 557.maddesinde; vasiyetnamenin iptal sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. 4.fıkrada "Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise iptal edilir." denilmektedir. 03.06.2014 tarihli vasiyetnamenin noterin ve tanıkların huzurunda kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapıldığı vasiyetname içeriğinden anlaşılmaktadır. Noterde düzenlenen vasiyetnamenin (belgenin) resmi belge niteliğinde olması nedeniyle bunun aksi ancak aynı nitelikte başka belge veya deliller ile ispatlanabilir. Vasiyetname tanıklarının 03.06.2014 tarihli vasiyetnamede yazılı beyanlarının doğru olmadığı iddiasının yine aynı kuvvette başka bir delil ile ispatlanması gerekir. HMK'nun 204/1.(HUMK.'nun 295.) maddesi gereğince "İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılır." Noterlerin usulüne uygun olarak düzenledikleri ve onayladıkları belge(vasiyetnamenin) aksi ispat oluncaya kadar kesin delil teşkil eder. Vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları hükme esas alınmamalıdır.Bu nedenle, mahkemece; dava konusu 03.06.2004 tarihli vasiyetnamenin kanunun aradığı şekil şartlarını taşıdığı, aksinin ispatlanamadığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptal talebinin reddine karar verilerek, davacıların tenkis talebi hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.