MAHKEMESİ : GÖLBAŞI 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2012/515-2013/671Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkiline ait ceviz ve meyve bahçesini sulamak için Bedaş tarafından onaylanan ve projeye uygun olarak OG hattından özel trafo kurarak abone olduğunu, müvekkiline ait yerin çevresinde bulunan kooperatifler ile gerçek kişilerin müvekkiline ait trafo ile taşıyıcı direk üzerinden usul ve tekniğe aykırı olacak şekilde hat çekerek müvekkilinin trafosunun korumasız bırakılıp yanmasına sebebiyet verdiklerini, davalı şirketin kusuru sonucu yanan trafo sebebiyle meyve ağaçlarının ve çimlerin sulanamadığı için kuruduğunu, bu konuda Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını ve davalının kusurlu olduğuna karar verildiğini, kararın kesinleşerek onandığını, aradan geçen 3,5 yıl içerisinde zararın daha da arttığını başka ağaçlarında kuruduğunu, Mahkemenin 2012/123 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespit sonucu davalı şirketten 2.2168,00 TL alacaklı olunduğunun tespit edildiğini belirterek, 2.268,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, talebin haksız fiil olarak değerlendirilecek olursa 1 yıllık zamanaşımının geçtiğini, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının ağaçların kurumasını engelleyecek önlemleri almadığı için kuruduğunu, olayda illiyet bağının olmadığını, ağaçların sulama ve bakım ihmali nedeniyle kuruduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının taşınmazında bulunan trafonun davalının kusuru sonucu yandığı, buna bağlı olarak sulama yapılamaması nedeniyle ağaçların kuruduğu, davalının tespit raporuna tespit sırasında ve yargılama sırasında açıkça itiraz etmediği anlaşıldığından tespit bilirkişi tarafından belirlenen tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve davanın kabulü ile 2.268,00 TL'nin 22/06/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacıya ait trafonun yanmasına bağlı olarak sulanamayan ağaç ve çimlerin kuruması sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacıya ait trafonun üç defa yanmış olması sebebiyle davacı tarafından, davalı aleyhine Mahkemenin E.2009/42 sayılı dosyasında tazminat davası açıldığı; yapılan yargılama neticesinde trafonun yenilenmesi ve davacıya ait trafoya ait direğe ayrı bir seksiyoner konulması için gerekli olan bedelin hesaplanarak davacı lehine 12.060,25 TL'ye hükmedildiği ve bu kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği; bilahare davacı tarafından, trafonun yanması sebebiyle kuruyan ağaçların ve çim bedelinin tazmini için ayrıca davalı aleyhine dava açıldığı Gölbaşı/Ankara Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 24.05.2012 tarih ve E.2008/807-K.2012/380 sayılı karar ile davacı lehine çimlerin ve kuruyan ağaçların bedeli olarak toplam 4.637 TL'ye hükmedildiği (70 adet ağaç ve çim bedeli olarak) ve bu kararın da Yargıtay 7. HD'si tarafından onandığı anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında, davacıya ait trafonun yanmasının davalı kusurundan kaynaklandığı; dolayısıyla davalı şirketin kusuru ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, davacının uğramış olduğu zarardan davalı şirketin sorumlu olduğu yapılan yargılamalar neticesinde anlaşılmıştır. Diğer taraftan, davacı tarafın, Mahkemenin 2012/123 D.İş dosyasındaki tespit istemine istinaden, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 18/06/2012 tarihli bilirkişi raporunda, "...çim alanla ilgili yapılan önceki tespit dışında yeni bir zararın tespit edilemediğini; keşfi yapılan alanın zemini yetersiz bakım ve ihtimam nedeniyle yabani otlarla kaplı olup, sulama sebebi dışında bakım ihmali rol oynadığından %25 oranındaki kaybın bakım ihmalinden kaynaklandığı 2012 yılı dava ve keşif tarihi itibariyle sulama ve bakım ihmali nedeniyle kuruyan ağaçların toplam zarar bedelinin 2.268,00 TL olduğu" netice ve kanaatine varılmış mahkemece de bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.Ne var ki, daha sonra oluşan zararın kapsamını tayinde davacının da kusurunun olup olmadığının araştırılıp, tartışılması gerekmektedir. Somut olayda, davacıya ait trafonun yenilenmesi ve trafoya ait direğe ayrı bir seksiyoner konulması için davacı lehine 12.060,25 TL'ye hükmedilmiş yine aynı dönemde davacı lehine çimlerin ve kuruyan ağaçların bedeli olarak da toplam 4.637 TL'ye hükmedilmiş olmasına rağmen; mahkemece, davacının trafosunu yenileyememesinin ve su ihtiyacını karşılayamamasının davalı kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda bir araştırma yapılmadan, aradan yaklaşık 3.5 yıl geçtikten sonra trafonun yanması sebebiyle sulanamayan ve kuruyan ağaçlar sebebiyle oluşan zararın tazmini için iş bu davanın açılması ve yapılan yargılama neticesinde de davacı lehine hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir. O halde; mahkemece, davalının zamanaşımı itirazı da nazar-ı dikkate alınarak ağaçların kurumasının davalı kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu tereddüte mahal vermeyecek şekilde araştırıldıktan sonra, somut olayda, kusur, adalet ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.