Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8090 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2705 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ecrimisil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vek.Av. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 15.05.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin maliki bulunduğu ... ili, ... ilçesi, ... mah. 292 parselin bitişiğinde bulunan restoranı davalının çalıştırdığını, davalının, davacı şirkete ait taşınmazın bir kısmının etrafını çevirerek ve bu yerin sulanmasını sağlayarak işyerlerinin önünü bakımlı ve manzaralı hale getirdiğini yine davacı şirkete ait taşınmazın bir kısmının davalı tarafından otopark olarak kullanıldığını, taşınmazın davalı tarafından işgal edilmesi nedeniyle önceki açılan davada; davalının el atmasının önlenmesine ve 01.03.2002-27.02.2008 tarihleri arası için toplam 48.000 TL ecrimisile hükmedildiğini ve bu kararın kesinleştiğini belirterek 27.02.2008 tarihinden dava tarihine kadar tahakkuk eden 10.000 TL ecrimisilin kademeli faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13.01.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; talep edilen ecrimisil bedelini 23.460,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davacı tarafa ait taşınmaza ilişkin herhangi bir işgalin bulunmadığını, dava konusu edilen taşınmazın, davalıya ait restoranın ön tarafında ve tamamen boş halde bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı tarafından daha önce açılan ve kesinleşen dava ile, davalının el atmasının sabit olduğu, davalının et atmasının, dava tarihinden önce son bulduğu hususunda dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilmiş, hükmün davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak süresinde temyiz edilmiştir. Davacı taraf, davalının, ecrimisil talep edilen dönemde dava konusu taşınmazın bir kısmının etrafını çevirmek ve otopark olarak kullanmak suretiyle bu yerleri kullandığını ileri sürmektedir. Oysa davalı, ecrimisil istenen dönemde taşınmazın boş kaldığını savunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Ecrimisil, kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu bir tür tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Ancak, tazminata hükmedilebilmesi için davacının, kötü niyetli işgali ve işgal süresini usulünce ispat etmesi gerekmektedir. Öte yandan, başkasının taşınmazını haklı bir nedene dayanmaksızın işgal etmek haksız fiil niteliğinde olduğundan işgalin varlığı tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir. Buna göre, ispat yükü ilk önce davacı tarafa düşer. Ancak davacı tarafın, haksız işgalin halen devam ettiğine ilişkin olarak, daha önce davalı aleyhine açılıp kesinleşen men'i müdahale ve ecrimisil talepli dava ve kesinleşen döneme ilişkin bilirkişi raporunun esas alınmasını talep ettiği ve komşu yaklaşım karinesine göre delil olarak kesinleşen döneme ilişkin dava dosyasına dayandığı anlaşılmakla, ispat külfetinin, ecrimisil istenen dönemde taşınmazın boş kaldığını savunmakta olan davalı tarafa geçtiği dikkate alınmak suretiyle, davalıya savunmasını ispat edebilmesi için imkan tanınarak, davalının delil listesinde bulunan tüm deliller toplanmak, tanık listesi ibraz edilmiş ise tanık dinlemek gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonucu dairesinde hüküm oluşturulması gerekmektedir. Bundan ayrı olarak; davacı tarafından daha önce açılan ve kesinleşen döneme ilişkin davada, 01.03.2002-27.02.2008 dönemi için ecrimisile hükmedilmekle birlikte mahkemece, el atmanın önlenmesine de karar verilmiştir. Bu nedenle önceki men'i müdahale kararının infaz edilip edilmediğinin de araştırılması gerekirken bu hususun eksik bırakılmış olması doğru görülmemiştir. O halde mahkemece; yukarıdaki olgular gözetilerek, davalının dava konusu yerleri ecrimisil istenen dönemde haksız olarak kullanıp kullanmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırma yapılıp sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.