MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2011/425-2013/588 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde;davacı hakkında,davalı kurum görevlilerince 20/10/2010 tarihinde düzenlenen tutanak ile “sayaca girmeden ayrı bir hat çekildiği” gerekçesiyle kaçak tutanağı ve 32.400 TL kaçak tahakkuku,5223,46 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını,tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevabında;tutanak içeriğinin doğru olduğunu,davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece;kaçak tespit tutanağı ve buna ilişkin diğer işlemlerin davacıya ait iş yerinin yanında bulunan ve dava dışı 3. bir şahsa ait değirmendeki kaçak tespit işleminin yanlışlıkla davacıya ait iş yerinde kurulu bulunan elektrik sayacı hakkında düzenlendiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda;davacı hakkında 20.10.2010 tarihli kaçak tutanağı tanzim edildiği,tutanakta sayaca girmeden ayrı bir hat alınarak değirmenin beslendiğinin belirtildiği ve davacı hakkında davaya konu faturaların tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 4.7.2013 havale tarihli raporda ,keşif yerinde değirmen ve petrol istasyonu olarak iki yerin bulunduğu,değirmenin abone numarasının 28493 olduğu,petrol istasyonunun abone nosunun ise 10 olduğu,20.10.2010 tarihli kaçak tutanağında değirmenin harici hat ile beslendiğinin belirtilmesine rağmen ,tutanakta petrol ofisinin abone numarasının yazıldığı,kaçak tutanağı üzerinde hata yapıldığı,kaçak işleminin davacı adına başka aboneye yapıldığı belirtilmiş,mahkemece belirtilen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı hakkında yapılan kaçak elektrik tahakkuklarından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kaçak elektriği fiilen kullanan kişinin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak, bu sorumluluk abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Kaçak elektrik kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kaçak kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre, alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu açıklamalar ışığında;davacının,değirmen ve petrol ofisinde tüketilen elektrik enerjilerinin fiili kullanıcısı olup olmadığının tespiti önem arzetmektedir,mahkemece bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı gibi,davacı vekili dava dilekçesinde ve 10.7.2012 tarihli beyan dilekçesinde,kaçak tutanağı düzenlenen değirmenin de davacı müvekkili tarafından kullanıldığını beyan etmekle,fiili kullanıcının da, haksız fiilden(kaçak elektrik) kaynaklanan sorumluluğu bulunduğu kabul edilerek,davacının fiili kullanıcı olup olmadığının duraksamasız tespit edilerek,davacının fiili kullanıcı olduğunun belirlenmesi halinde,dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulun a verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik miktarının davaya konu tahakkuk dönemleri esas alınarak hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.