Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 800 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 22489 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalıların çocukları olduğunu, davacının yardım ile yaşadığını, davacının ayaklarının olmadığını, kalbinde stent ile yaşadığını ileri sürerek aylık 300.00.- er TL den toplam 600.00.- TL yardım nafakası ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .Davalılar, davanın reddini istemiştir .Mahkemece, davalı .......'nın aylık 250.00.- TL, davalı ...'ın 200.00.- TL yardım nafakası ödemesine karar verilmiş,hüküm davalılarca temyiz edilmiştir....- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ...'ın temyiz itirazları yerinde değildir....- TMK.'nun 364/....maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".TMK.'nun 365/... maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. ... Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.Somut olayda, davalı .......'nın dava tarihi itibari ile öğrenci olduğu, eğitimine ilişkin masrafları olduğu, anne desteği ile ... Meslek ... Okulunda okuduğu anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir . Dava tarihi itibari ile kendisi yardıma ihtiyaç duyan ve öğrenci olan davalı .......'ya açılan davanın reddi gerekirken aleyhine hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....– Yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenler ile davalı ...'ın temyiz talebinin reddine, .... ve .... bentte yazılı nedenler ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı ....... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.