MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2012NUMARASI : 2011/603-2012/388Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde, davacının özel trafo müşterisi olduğunu, davalı tarafından 30.04.2011 tarih ve 2011/4 dönemli 1.313.020,60 TL fatura düzenlendiğini, faturanın haksız olduğunu, müvekkil şirketçe bu bedele denk gelen miktarda elektrik tüketilmediğini, tahakkukun kurulu güç ve önceki tahakkukların çok üzerinde olduğunu belirterek 1.313.020,30 TL'lik faturanın iptali ile 1.290.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; davacıya ait elektrik sayacının abonenin verdiği dilekçe üzerine incelenmek üzere sayaç ayar istasyonuna incelenmek üzere gönderildiğini, alınan raporda doğru değer kaydettiği ve normal çalıştığı tespit edildiğinden sayacın sökülürken tespit edilen endeks değerine göre fatura tanzim edildiğini, bilinen varken, varsayımla hareket edilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davacının 1.290.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir.Somut olayda; uyuşmazlık, davacının koruması altında bulunan ve aboneliğine ilişkin sayacın doğru ölçüm yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı abonenin davalıya verdiği dilekçe üzerine sökülen sayaç, incelenmek üzere Erzincan Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayar Şubesince incelenmiş ve düzenlenen 15.12.2010 tarihli raporda; "...sayacın bakanlık mühürlerinin sağlam olduğu, sayacın normal çalıştığı ve sayaca müdahale olmadığı tespit edilmiştir..." denilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda; "...davacı aboneliğinde bulunan ve sökülen sayacın üzerindeki aktif reaktif ve kapasitif endeks kayıtlarına göre kaydettiği tüketimin, davacı aboneliğinde tüm güçlerin 24 saat ve birlikte sürekli çalışmaları halinde dahi teknik olarak gerçekleşmesinin imkansız olduğu, sayaç üzerindeki aktif reaktif ve kapasitif tüketim kayıtlarının herhangi bir teste gerek olmaksızın sayacın doğru tüketim kaydı yapmadığını kesin olarak ortaya koyduğu, davalı şirketin düzenlediği faturanın gerekçesini oluşturan sayaç raporunun eksik incelemeye dayalı bulunduğu, zira sayacın elektronik tip, üzerinde hafıza kaydı bulunan bir özelliğe sahip olması nedeniyle optik şarttan okuma yapılmadan sayacın doğru çalıştığının öne sürülmesinin yerinde bulunmadığı, bu çerçevede sayaç ayar raporuna itibar edilmesinin olanaksız bulunduğu, sayacın doğru tüketim kaydetmediğinin belirsiz olması nedeniyle düzenlenen faturanın mevzuata aykırı bulunduğu EPMH Yönetmeliğinin 20.maddesi hükmüne göre dönem faturası düzenlenmesi gerektiği belirtilerek davacının 1.292.265,52 TL borçlu bulunmadığı" belirtilmiştir.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Mahkemece hükme esas alınan 13.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda sayaç üzerinde inceleme yapılmamakla birlikte, elde edilen verilere göre buna ihtiyaç olmadığı açıklanmak suretiyle doğru tüketim kaydetmediği bildirilmiş, sayaç ayar raporunda ise sayaç incelenmek suretiyle doğru tüketim kaydettiği belirtilmiştir.Bu durumda; mahkemece, sayaç ile birlikte, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile sayaç ayar raporu ve 13.03.2012 tarihli bilirkişiler kurulu arasındaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.