Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7925 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5767 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin buğday ve arpa ektiği tarlasında 07.07.2010 günü yangın çıktığını, 43 dönümlük tarlanın 37 dönümlük kısmının zarar gördüğünü, yangına davalıya ait elektrik nakil hattındaki tellerin kopmasının neden olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.500,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, yangının vatandaşların dikkatsizliği, ağır ihmal ve kusurları sonucu çıktığını, davacı tarafın talep ettiği alacak miktarının fahiş olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 2.433,25 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Dava; davalı kuruma ait elektrik hatlarındaki tellerin kopması sonucu henüz hasat edilmemiş olan mahsullerin yanması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.Sorumluluk hukukunun özelliği mümkün olduğu ölçüde zarar nedeniyle bozulan dengeyi tekrar kurmak ve zarar göreni masrafları zarar verene ait olmak üzere zarar verici eylemden önceki duruma kavuşturmaktır. Tazminata karar verilebilmesi için öncelikle zararın miktar olarak belirlenmesi gerekir. Zarar; tazminatın tepe noktasıdır. Tazminat zararı aşamaz. Zarardan indirim tazminat esasları doğrultusunda olur. Zarara neden olan olay zarar görene bir fayda sağlarsa bu faydaların tazminattan indirilmesi gerekir. Aksi halde olumsuz olay zarar göreni zenginleştirir. İlke olarak faydaların indirimi ancak zararı doğuran olaya bağlı faydalar için kabul edilir. Yapılan tasarruflar da indirime tabidir. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zarar hesaplanırken, davacının yangından önce yapmış olduğu masraflar (sürüm, diskaro, tırmık, merdane, tohum, fide bedeli, gübre ve gübreleme bedeli, ekim, dikim vb. masraflar) tazminat alacağından düşürülmüştür. Davacının tarladaki ürünleri için yaptığı masrafların, tazminat alacağından düşülmesi hakkaniyete aykırıdır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporundaki hesaplama bu yönüyle yanlış olduğundan, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.