MAHKEMESİ : İSTANBUL 14.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2012/214-2013/242Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalının 16098 nolu elektrik abonesi olduğunu, elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk eden faturaları ödemediğini, ödenmeyen faturalarla ilgili İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2008/4258 E.sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı borçlunun itiraz ettiğini, itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu, davalının abonelik ilişkisini sonlandırmadığı için fatura bedellerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %40'dan aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, davalı firmanın 16098 numaralı tesisatın bulundu adresten 01.12.1995 yılında ayrıldığını, bu tarihten itibaren davalının bu tesisatı kullanmadığını, 2001-2002 yıllarına ait faturaların ödenmediğinden bahisle 2008 yılında takip başlatılmasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, davanın öncelikle zamanaşımından, zamanaşımı itirazının kabul edilmemesi halinde esastan reddini savunmuştur.Mahkemece, aboneliğin bulunduğu işyerini terkettiği resmi belgelerle sabit olan davalı adına abonelik sözleşmesinin kapatılmasına dair bir belge sunulamasa da, tahliyeden 6 yıl sonra düzenlenen faturadan davalının sorumlu tutulamayacağı, BK 52/1 maddesinde zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir" şeklinde düzenlenmiş olduğu, somut olayda tamamen sorumluluğun kaldırılmasının uygun olacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullandığı elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı ve zamanında ödenmeyen elektrik faturalarından dolayı tarife ve yönetmelik hükümleri gereğince davacının elektriği kesmesi gerekirken kesmemesinin, dolaysıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedelinden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu abonenin sorumluğunun hüküm altına alındığı 2013/13-492/505 Esas, Karar, 2008/19-174 Esas, 199 Karar esas sayılı ilamları ile; “abonenin aboneliğini iptal ettirmediği sürece sorumluluğunun devam edeceği benimsenmiştir”.Taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderecek meri mevzuat hükümlerinin incelenmesinde yarar vardır. 09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50.maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.HMK.nun 30.maddesine göre; yargılamaya hâkim olan ilkelerinden birisi de usul ekonomisi ilkesidir.Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 16.02.1994 tarihli ve 16098 nolu elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme bulunduğu, davalı şirketin 01.12.1995 tarihinde tesisatın bağlı bulunduğu işyeri adresinden ayrıldığı ancak abonelik sözleşmesini iptal ettirmediği anlaşılmaktadır.Davacı kurum tarafından 16098 nolu aboneliğe ilişkin elektrik tüketim faturalarının tahsili amacıyla davalı şirket hakkında, Eyüp 2. İcra Müdürlüğünün 2008/4258 esas sayılı dosyası ile 1.416,14 TL asıl alacak, 3.744,37 TL faiz (26.03.2001-01.05.2008 tarihleri arası) ve 673,99 TL KDV olmak üzere toplam 5.834,49 TL üzerinden 01.05.2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu şirket tarafından 22.04.2010 tarihinde borca ve takibe itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde borçlu şirketin 01.12.1995 tarihinde tesisat adresinden ayrıldığı ve bu tarihten itibaren elektrik tüketmediği ve bu nedenle borçlu olmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacı kurum tarafından icra takibine esas alınan fatura dönemlerinin 2001/03, 2002/01, 2002/05, 2002/07, 2003/07 tarihleri olduğu, bu dönemlere ilişkin fatura bedellerinin tahsili amacıyla yaklaşık olarak 5 yıl sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davalı davacının elektrik abonesidir. Davalı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden davacıya karşı sorumludur. Davacının (5) yıl gibi uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının beraatını gerektirmeyeceği gibi (tüketim bedeli olan ana borçtan) hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz ve müterafik kusur nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirimi gerektirmez. Olsa olsa davacının elektriği kesmemesi dolayısıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden indirim sağlar. Davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirim davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar ki, bu da yukarıda bahsedilen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil eder. Mahkemeler bir davadan başka bir dava üreten kurumlar olmadığı gibi hukukî uyuşmazlıkları nihaî olarak sona erdiren yargı mercileridir. Hâl böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile davalının dava konusu ana borçtan (ana tüketim bedelinden) her halükarda sorumlu olduğu, davacının yönetmelik gereği elektriği uzun süre kesmemesinin (somut olayda 5 yıl) dairemiz uygulamasına göre davacı açısından müterafik kusur oluşturacağı ancak bu kusurun da gecikme zammı veya faizden indirim sağlayacağı da dikkate alınarak, bilirkişiden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.