MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen sebepsiz zenginleşme davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı Vek.Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı Vek.Av. ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 13.05.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davacının arsa tahsis talebinin ... Belediyesi tarafından kabul edildiğini ve ... Belediye Meclisinin 16/10/1987 gün ve 248 sayılı kararı ile ... Merkez ... Köyü eski 226 parsel (yeni 2699 parsel) sayılı taşınmazda kalan 4 nolu blokun davacıya tahsisine karar verildiğini ... Köyü 226 parselin mülkiyetinin çekişmeli olduğunun anlaşıldığını, Kadastro Mahkemesinde açılan dava sonucu bu parselin ... İdaresine ait olduğuna karar verildiğini, bunun sonucu olarak davacı kooperatifin inşaat ruhsatına ve projesine uygun olarak inşaatları tamamlamış olmasına karşın, bugüne kadar davacı Kooperatif ve kooperatif üyelerinin tapularını alamadıklarını, arsa tahsisi karşılığında davalıya ödenen 105.000,00-TL nedeniyle davacıya tahsis edilen taşınmazın dava tarihindeki bedelinin tespiti ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesini bu istekleri kabul edilmediği takdirde denkleştirici ... ilkesi uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen 105.000,00-TL'nin dava tarihinde ulaşacağı bedelin nemalandırılarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekilinin 06.06.2012 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiği, ıslah harcını yatırdığı ve dava değerini 884.044,34-TL'ye çıkardığı anlaşılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava konusu yerin imar planında ucuz konut alanı olarak belirlendiğini, davalı müvekkili belediyenin yegane amacının kamu hizmeti olduğunu davacılardan alınan bedel ile kamulaştırma yapmak suretiyle davacılara ucuz konut sağlamak üzere tahsis yapıldığını bu amaçla hareket eden müvekkili belediyenin zenginleştiğinin düşünülemeyeceğini aksine söz konusu bedelin davacıya ödenmesi halinde kamunun sırtından davacının zenginleştirilmiş olacağını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, davalı belediye tarafından encümen kararına istinaden tahsis yapıldığı, ancak tapudan davacıya devir yapılamaması karşısında bu işlem nedeniyle davalı tarafın sebepsiz zenginleştiği, davacının davalıya ödemiş olduğu 105.000.000-TL' nin denkleştirici ... ilkesi uyarınca dava tarihinde ulaşacağı miktarın 884.044,34-TL olacağının belirlenmesi bu miktar üzerinden davacının davasını ıslah etmesi karşısında davacının davasının kabulüne, 884.044,34-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı, geçersiz sözleşme ile satın aldığı taşınmazın tapu kaydının verilmemesi nedeniyle uğradığı zararın giderimini istemiş; mahkemece de, satım bedeli dava tarihi itibarıyla güncellenerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.Davaya konu taşınmazın davalılara teslim edilmediği dava dilekçesinden ve sair belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durum taraflardan sorularak tespit edilmeden, eksik inceleme ile karar verilmiştir. Oysa, geçersiz satışta, alıcı taşınmazı satıcı da satış bedelini kullanırken henüz birinin diğeri yararına fakirleşme ve zenginleşmesi gerçekleşmemiştir. Taşınmaz alıcı tarafından satıcıya teslim edildiği taktirde yoksullaşanın mal varlıklarından ekonomik bir değer, zenginleşen davalının mal varlığına geçmekte, bu nedenle davacının alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.Mahkemece, teslim olgusu tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Kabule göre de, ıslah ile artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren yasal oranda faiz yürütülmesi gerekir. Bu miktarın dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (HMK. geçici üçüncü maddesi nazara alınarak) HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.