MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen su abonelik sözleşmesinin kurulması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 850.sokakta kain 36589 ada 13 parsel 14 nolu apartmanın 14 nolu dairesinde mülk sahibi olduğunu, sözkonusu binanın müteahhit tarafından yarım bırakılmış olması sebebiyle mülk sahipleri tarafından tamamlandığını, müvekkili tarafından davalı kuruma yapılan su abonelik başvurusunun, dava dışı müteahhidin iskan işlemlerini tamamlamamış olması nedeniyle reddedildiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 11. maddesi uyarınca su abonelik işleminin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını, statik rapor ve iskana müracat yazısı ile şahsen başvuru yapıldığında abonelik işleminin yapılacağını, iskan ruhsatı alınmamış daireye yasanın açık hükmüne göre su aboneliği yapılamayacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalı şehir içme ve kullanma suyu temin etme, bununla ilgili tesisler ve şebeke kurma ve abonelik tesis etme konularında kanunla tekel olarak görev ve hizmet ifa etmekte olduğu, İmar Kanunu geçici 11.maddesi ve 4077 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde dosya içeriği ile ilgili su aboneliği tesisi yönünden fenni gereklerin yerine getirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve dava konusu bağımsız bölüme İmar Kanunu geçici 11.md. gereğince geçici abonelik tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.3194 sayılı İmar Kanunu'nun Yapı kullanma izni başlıklı 30.maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye... ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31. maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamıyacakları açıktır.Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25.maddesi ile eklenen geçici 11.maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalardan sonra, somut olaya dönüldüğünde; davacıya ait bağımsız bölümün yer aldığı binanın yapı kullanma (iskan) izninin bulunmaması ve yapı (inşaat) ruhsatının 13.11.2008 tarihinde alınmış olması karşısında, davaya konu yere ilişkin ferdi abonelik tesisinin mümkün olmadığı gibi, yapı (inşaat) ruhsat tarihi itibariyle 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin de, eldeki dava bakımından uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece; istemin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.