MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; davacının, davalı ...'nın 2886 sayılı yasa gereği ilan ettiği ihaleye katılarak A blok 7/c nolu bağımsız bölümü ihale kararı ile satın aldığını, ihale satışına konu şartname gereğince satış bedeli 54.500 TL ile ihale bedelinin %1 KDV'si 545,00 TL ve %6 kesin teminat bedeli olan 3.270 TLnin davalı ... adına olan banka hesabına ödendiğini bunun üzerine davalı ... ile 24.04.2007 tarihinde sözleşmenin imzalandığını ve satış sözleşmesinde %18 KDV nin ödenmemesi halinde ihalenin iptal edileceği uyarısında bulunulması nedeniyle bakiye satış bedeli ve %18 KDV olan 9.810,00 TL yi ödediğini, davacıdan tahsil edilmesi gereken KDV nin %1 olması gerekirken davalı ...'nin 9.265,00 TL KDV tutarını haksız yere tahsil ettiğini belirterek 9.265,00 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; süresinde verdiği dilekçesi ile zamanaşımı def'ini ileri sürmüş, esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmekle, olayda BK'nun 66.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu çerçevede sözleşme tarihi, ödeme tarihi, tescil tarihi olmak üzere bütün tarihlere ve en son tescil tarihine nazaran 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında konut satımına ilişkin sözleşme bulunduğuna dair uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K. 125. maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu, BK.'nun 66.maddesine göre zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğundan bahisle, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.