Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7499 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 163 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2013/44-2013/141Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin babası C.T.'nın 1970 yılında E.. Mah. Kanipaşa Cad. . Eylül Sokakta bulunan sosyal meskenler diye tabir edilen konutlardan almak için başvurduğunu ve kura sonucu konutlardan 65/2 pafta,..Ada ve .Parsel nolu kargir apartmanın . nolu dairesini taksitle almaya hak kazandığını ve tüm taksitlerini eksiksiz olarak ödediğini, 03.07.2000 tarihinde vefat edene kadar rızasız ve fasılasız olarak meskeni kullandığını, vefatından sonra eşi ve onun da vefatından sonra müvekkili C.. E.. tarafından gayrımenkulde ikamet edildiğini, ancak bu gayrımenkulün tapusuz olduğunun sonradan öğrenildiğini ileri sürerek, dava konusu gayrimenkulün C..... ve mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 24.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesindeki talebini bedele dönüştürerek meskenin 52.000,00 TL olan bedelinin ve meskene yapılan toplam 14.094,00 TL masrafın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Hazine vekili, taşınmazın kullanım hakkının 5069 sayılı Kanun uyarınca T.. T..'ye devredildiğini, T.. T..'ye davanın ihbarını talep etmiş ve davanın reddini savunmuştur.İhbar olunan T.. T.. vekili, açılan davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının taleplerinde haklı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, hak sahibi C.. T..ı'nın eşi Ulviye Tarakçı adına Zeytinburnu Tapu Müdürlüğü'ne kayıtlı dairesinin bulunması nedeniyle tapu kaydının iptali ve adlarına tescil istemi kabul edilmemiş, yine muris C.. Tarakçı'nın 03.07.2007 tarihinde vefat ettiği, davacıların mirasa ilişkin intikal işlemlerini yaparken dava konusu taşınmazın tapu kaydının miras bırakan adına kayıtlı olmadığını, dolayısı ile dairenin satışı nedeniyle ödenen parayı geri almaya hakkı olduğunu öğrendikleri halde davanın açıldığı tarih ile muris C..T..ı'nın vefat tarihi arasındaki süre dikkate alındığında davacı vekilinin tazminat talebinin de zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının talebini ıslah ile bedele dönüştürdüğünden alacak talebinin de zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargılama sırasında, muris C.. T...ı'nın davacı dışındaki mirasçılarının da 12.06.2008 tarihinde iştirak dilekçesi verdiği ve davacı sıfatı ile davaya dahil olduğu, mahkemece usul ve yasaya uygun şekilde taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının murisi C..T..'nın 1970 yılında Esenkent Mah. Kanipaşa Cad..Eylül sokakta bulunan Sosyal Meskenler diye tabir edilen konutlardan almak için başvuruda bulunduğu, kura sonucu bu konutlardan 65/2 pafta, 2069 ada ve 9 parsel nolu taşınmazın 8 nolu dairesini almaya hak kazandığı, İmar ve İskan Bakanlığı adına İl İmar Müdürlüğü ile C... arasında 07.10.1971 tarihli Resen Bey Vaadi Mukavelesi imzalandığı ve İstanbul-Kartal-Maltepe-Gülsuyu, Tip .numaralı binanın 8 numaralı dairesinin, şimdilik 32.592,83 TL bedelle, 5.400 TL'sinin bu mukavelenin tanziminden önce ödendiği belirtilerek, 10 yıl taksit yapılarak aylık 266 TL taksitle satıldığı, dairenin murise ya da mirasçılarına tapuda devrinin yapılmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, İmar ve İskan Bakanlığı adına İl İmar Müdürlüğü ile davacıların murisi C..ı arasında imzalanan 07.10.1971 tarihli Resen Bey Vaadi Mukavelesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK. 125. maddesi gereğince 10 yıldır. Davacıların taşınmazda zilyetliği devam ettiği sürece zamanaşımı işlemez. Zamanaşımının başlangıc tarihi davacılar ile davalı arasında muarazanın çıktığı, taşınmazın devrinin yapılamayacağının anlaşıldığı bir başka anlatımla davacının zilyetliğinin son bulduğu tarihtir.Mahkemece, davacıların dava konusu taşımazda zilyet olup olmadığı zilyet olmuş ise zilyetliğin başlangıç ve bitiş tarihleri ile taraflar arasında muarazanın çıktığı tarih konusunda taraflardan delilleri ve karşı delilleri alınmalı ve bu suretle zamanaşımının başlangıç tarihi belirlenerek, olayda zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususunda inceleme yapılması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları değerlendirilmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.