Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7492 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 99 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GEMLİK 1. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/866-2013/639Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 28.04.2006 tarihinde evlendiklerini, ancak davalı kocanın müşterek haneyi terk ederek, müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, bu nedenle ayrı yaşamada haklı olduğunu iddia ederek davalıdan aylık 500 TL tedbir nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin hasta olup bakıma muhtaç olduğunu, davacının evlenmeden önce davalıya baktığı bu nedenle davacıya sosyal statü kazandırmak için nikah yapıldığını fakat aralarında karı koca ilişkisi olmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların aksine asıl davacının, bankada davalıya ait parayı çekerek onu terk ettiğini, bu nedenle ayrı yaşamada haklı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına dava tarihinden başlamak üzere aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda; davacı ayrı yaşamada haklı olduğunun ispatı hususunda tanık deliline başvurmuştur. Ancak, dinlenen tanık beyanları, tarafların ayrı yaşamalarının nedeni hususunda tam ve kanaat verici değildir. Buna göre dosya kapsamı, taraf ve tanık beyanları ile ayrı yaşamada haklı olduğu iddiasını ispat edemeyen davacı lehine davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.