Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7426 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14038 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemece 06.03.2015 tarihli ek karar ile hükmün kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı temyiz isteminin reddi kararı ile birlikte hükmü temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak..., iletim, dağıtım bedelleri hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.Mahkemece; idari işlemlere karşı açılacak davaların çözüm yerinin idari yargı olduğu, somut olayda ise 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 12.maddesine göre iş bu davanın....da görülmesi gerektiği, genel ve düzenleyici nitelikteki tarifenin yürürlükte bulunduğu, bu tarife hakkında... tarafından verilmiş bir iptal kararı bulunmadığı sürece yapılan tahsilatın kanuna aykırı olduğu ya da haksız şarta dayandığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine mahkemenin 06.03.2015 tarihli ek kararı ile verilen kararın miktar ve nitelik itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı ise mahkemenin 06.03.2015 tarihli ek kararı ile 21.01.2015 tarihli kararını süresi içinde temyiz etmiştir.Davaya konu kayıp/kaçak vb. bedeller, miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesinde ve HUMK.'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında bulunmakta ise de; kayıp/kaçak vb. bedellerin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan bu bedele münhasır olmayıp, sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ard etkisinin bulunduğu ve bu yöndeki talebinde devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu kuşkusuzdurYine, kayıp/kaçak vb. bedeller uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren, toplu bir hak uyuşmazlığının bulunduğu her türlü duraksamadan uzaktır.Bu itibarla, kayıp/kaçak vb bedellerin tahsilinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu yönünde tespit istemini de içeren böyle bir davada verilen karar, konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin ileriye dönük uygulanıp uygulanmaması yönünde de sonuç doğuracağından, temyiz incelemesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğine; dolayısıyla bu davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiştir.Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 günlü ve 2009/13-122 E.-2009/189 K., 13/10/2010 günlü 2010/13-406 E.-2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir. Bu nedenle kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen 06.03.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi:Elektrik abonelerinden alınmakta olan;Kayıp-kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan ... kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu, Dağıtım bedelinin; dağıtım sistem kullanım fiyatını kapsamakta olup, dağıtım hizmeti sunabilmek için dağıtım sistemine ilişkin yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-4. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-ç bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 9., Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında çıkarılan ... tebliğleri gereğince alındığı, İletim bedelinin; elektrik enerjisinin tüketici sayaçlarına kadar ulaştırılmasında, üreticilerle dağıtım sistemi arasında yer alan iletim sisteminin kullanılmasından kaynaklanan maliyetlerin karşılanması için alındığı, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-2. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-b bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 8.maddesi ile ... kurul kararları ve tebliğlerine göre tüketicilere yansıtıldığı,Perakende satış hizmeti bedelinin ise; perakende satış hizmeti maliyetini (söz konusu fâaliyete ilişkin düzenlemeye esas net yatırım harcamasının itfa tutarı, faturalama ve tahsilat giderleri, tanıtım ve pazarlama giderleri, müşteri hizmetlerine ilişkin giderler, perakende satış ve hizmete ilişkin diğer işletme giderleri, düzenleme giderleri payı, fâaliyet giderleri payı, olağan ve olağan dışı giderler payından fâaliyet ile ilgili diğer gelirler payı ve olağan dışı gelirler payının düşülmesi suretiyle bulunan esas net işletme gideri ve amortisman itfa süresi farkı vergi tutarını) yansıtan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 13/1-b-5. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-d bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4/36. bendi, 5/e bendi ve 10.maddesine göre alındığı,Kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerinin, ... tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği anlaşılmaktadır.Ancak; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen HGK'nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve ... düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaflığın; hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu;.... Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı, Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılmasının hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir.Somut olayda; idari işlemlere karşı açılacak davaların çözüm yerinin idari yargı olduğu, somut olayda ise 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 12.maddesine göre iş bu davanın...'da görülmesi gerektiği, genel ve düzenleyici nitelikteki tarifenin yürürlükte bulunduğu, bu tarife hakkında... tarafından verilmiş bir iptal kararı bulunmadığı sürece yapılan tahsilatın kanuna aykırı olduğu ya da haksız şarta dayandığından söz edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Ne var ki, yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile; elektrik abonelerinden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı içtihadında bulunulmuştur. Dairemiz de, Genel Kurul kararındaki ilkeleri de benimseyerek, kayıp-kaçak bedeli yanında, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden alınamayacağına karar vermiştir.Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, davacı kurumun abonesi olan davalıdan kayıp-kaçak bedeli yanında, perakende satış hizmet bedeli,...H(sayaç okuma) bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedellerini de tahsil edemeyeceği gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.