MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, müşterek çocukları ...'e ödenen 500 TL işitirak nafakasının kaldırılması ya da 200 TL ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, yetkisizlik itirazında bulunmuştur.Dava, önce ... Aile Mahkemesinde açılmış, davalının ilk itirazı üzerine mahkemece ... Aile Mahkemesine gönderilmiştir. 28.06.2012 tarihli ön inceleme tutanağında davacıya delillerini bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, deliller için giderin karşılanmaması halinde bu delilden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, ön inceleme tutanağından sonra 05.11.2012 tarihli kararı ile davacının delil sunmaması nedeniyle HUMK 409/5.maddesi gereğince 05.11.2012 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması başlığı altında yer alan HUMK'nun 409/1.(HMK'nun 150/1.) maddesi gereğince, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir”, aynı maddenin 5.bendinde ise “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır” hükmü yer almaktadır.Bu durumda yukarıda yer alan yasal düzenlemeye göre karar verilmesi için davacının davayı takip etmemesi gerekir. Oysa, mahkemece; davacının delil sunmaması nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, yetkisiz mahkeme de davacının delil ibraz ettiği de anlaşılmaktadır.Mahkemece; davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken HUMK'nun 409.(HMK'nun 150.) maddesinin yanlış yorumlanarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.