MAHKEMESİ : SİLİVRİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2014NUMARASI : 2012/589-2014/116Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkiline ait aracın motorunun davalıya ait işyerinde tamir edildiğini, bir gün sonra davalının kusuru nedeniyle aracın motorunun bozulduğunu, araçtaki hasarın başka bir serviste giderildiğini, ayrıca araçta değer kaybı meydana geldiği gibi müvekkilinin aracını da kullanamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 12.000 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4077 Sayılı Tüketici Kanunu kapsamında bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, eser sözleşmesinden dolayı oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.Karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre eser sözleşmesinden doğan ilişkiye, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir (Hukuk Genel Kurulunun 26.2.2003 günlü ve 2003/15–127 Esas 2003/102 Karar, 17.02.2010 günlü ve 2010/15–68 Esas 2010/85 Karar sayılı ilamları)../..Somut olayda, taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, mahkemece işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.