MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı.......tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; davalı ...'a ait aracı 8.400,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin 6.400,00 TL'sini peşin olarak ödediğini, bakiye için bono imzalayıp verdiğini, vadesi gelince bononun bedelini ödeyerek bonoyu davalıdan geri aldığını ancak davalı tarafın aracın resmi devrini yapmadığını iddia ederek; araç için davalılara ödediği 8.400,00 TL'nin davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan ... cevap dilekçesinde; dava konusu aracı davacıya teslim ettiklerini; davacının da kendilerine 4.000,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca 2.000,00 TL bedelli bono verdiğini, araçla kaza yapan davacının aracı almaktan vazgeçtiğini, bunun üzerine bonoyu davacıya iade ettiklerini, davacının ödediği 4.000,00 TL satış bedelini de kaza sonucu araçta meydana gelen hasar bedeli ile 15 aylık kullanım bedeline sayarak mahsuplaştıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Davalı ...; cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek; 8.400,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi hükmüne aykırı olarak yapılan araç satışı sözleşmesi gereğince mülkiyeti verilmeyen araç için ödenen paranın sebepsiz zenginleşme ilkeleri doğrultusunda iadesi istemine ilişkindir.Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin geçerliliği 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.)..Somut olayda taraflar arasında yapılan satış sözleşmesi yukarıda açıklanan yasa maddesi uyarınca geçersizdir. Davacı, söz konusu araç için davalıya 6.400,00 TL elden nakit ödediğini, kalan 2.000,00 TL için senet verdiğini ve akabinde senet bedelinide ödediğini ileri sürmüş; 28.01.2012 tarihli adi yazılı sözleşme ile araç devri için davalı ...'a 6.400,00 TL nakit ödeme yaptığını ispatlamıştır. Bu nedenle 6.400,00 TL'nin davalılardan tahsiline yönelik karar doğrudur. Bakiye 2.000,00 TL yönünden ise; davacı bononun bedelini vadesi gelince davalı tarafa ödediğini, bu sebeple bononun kendisine iddia edildiğini ileri sürmüş, davalı ... ise; davacının aracı almaktan vazgeçmesi üzerine bonoyu davacıya iade ettiklerini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK.md.190). Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, dava konusu bonoda bedel kaydı da bulunmamaktadır. Davacı 2.000,00 TL'yi davalılara ödediğini yazılı belge ile ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca; 2.000,00 TL'nin davalılara ödendiğini ispat için davacıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunu hatırlatmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.