Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7353 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5768 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.12.2004 günü... 2. Noterliği'nde düzenlenen sözleşme ile araç satın aldığını, sonradan aracın çalıntı olduğunun ortaya çıktığını, sahte tescil belgesine dayanarak işlem yapan davalı noter ve katibin, gerekli dikkat ve özeni göstermemeleri nedeni ile müvekkilinin uğradığı zarardan birlikte sorumlu olduklarını belirterek; 6.300,00 TL araç bedeli, 181,00 TL noter gideri ve 43,00 TL tamir gideri olmak üzere toplam 6.542,00 TL zararının davalılardan, 11.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı noter ... cevap dilekçesinde; davaya konu satış sözleşmesini katibi...'nın imzaladığını, bu olay nedeniyle katip hakkında ceza davası açıldığını ve görevi ihmal nedeni ile açılan ceza davasında beraat ettiğini, davacı alıcının üstüne düşen gerekli araştırmayı yapmadığı için olayda kusurlu olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı noter katibi ... cevap dilekçesinde; iğfal kabiliyeti bulunan tescil belgesini kullanan satıcının eylemi ile oluşan zararla, kendisinin eylemi arasında illiyet bağı olmadığını, sorumluluğun iğfal kabiliyeti olan tescil belgesini kullanan satıcıda olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; araç ruhsatının iğfal kabiliyetine haiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; araç satışına dayanak olarak gösterilen belgeler sahte olduğu halde davalı noter ile katibin gerekli özen ve dikkati göstermeyerek davacının zarara uğramasına neden oldukları gerekçesi ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davacı/alıcı ... ile dava dışı ... arasında... 2. Noterliğinde... plakalı nolu aracın satışı konusunda 09.12.2004 günü Kati Satış Senedi düzenlendiği, davacının trafik kayıt işlemlerini yaptırmak üzere ilgili birime müracaatı sırasında sözleşme konusu aracın çalıntı olduğunu ve kendisini ... olarak tanıtan satıcının gerçek isminin...olduğunu öğrendiği, davacının aracı ... Emniyet Müdürlüğü'ne iade ettiği, bu olay nedeni ile satış sözleşmesini hazırlayan noter katibi hakkında 14.12.2004 günü görevi ihmal suçundan ceza davası açıldığı, 23.03.2006 tarihli mahkeme kararı ile, sanığın görevi ihmal ve savsama kastı bulunmadığı, iğfal kabiliyetine haiz belgeyi fark etmeyerek işlem yaptığı ve atılı suçun unsurları oluşmadığı gerekçesi ile beraat ettiği, davacının davalı notere 11.02.2005 günü ihtar göndererek maddi zararının karşılanmasını talep ettiği, sonuç alamayınca 09.05.2007 günü eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki; 22.12.2004 tarihli ekspertiz raporunda; inceleme konusu Motorlu Araç Trafik Belgesi ile Motorlu Araç Tescil Belgesi üzerinde bulunan mühür izlerinin sahte olduğu ve iğfal kabiliyetine haiz oldukları rapor edilmiştir. ... Kurumu Başkanlığı'nın 13.09.2010 tarihli raporunda ise; inceleme konusu motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin tümden sahte olarak oluşturulduğu; yetkili imzası bulunmadığı, söz konusu eksikliğin iğfal kabiliyetini etkileyeceği ancak söz konusu belgelere istinaden yapılan kati satış muamelesinde taraflara yüklenebilecek kusur oranlarının şubelerinin uzmanlık alanı dışında olduğunu, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı rapor edilmiştir. 11.05.2012 tarihli Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvar Amirliği'nde alınan raporda ise; inceleme konusu belgelerin ön yüzlerinde basılı bulunan T.... Bakanlığı ... Müdürlüğü'ne ait soğuk mühür izlerinin gayrı muntazam oldukları, belgeler üzerindeki "Onaylayan (Sicil-İmza) " bölümlerinde onaylayana ait olması gereken imzaların olmadığı, belgelerin külliyen sahte olarak tanzim edildikleri, mevcut halleri ile aldatma kabiliyetine haiz oldukları rapor edilmiştir. Aynı birimden alınan 02.07.2012 tarihli raporda ise; belgelerde onaylayana ait imzaların olmamasının (memur imzası eksikliğinin) ilgililerin ilk bakışta dikkatini çekmeyeceğinin rapor edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca somut olaydaki uyuşmazlık; iğfal kabiliyeti olduğu rapor edilen sahte belgelere göre işlem yapılmasından dolayı davalı noter ve noter katibinin davacının uğradığı zarardan sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır. 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 1. maddesi gereğince; "Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler Hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için belgelendirir." Aynı yasanın 72/3 maddesi gereğince; "Noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür."162/1 maddesi gereğince de; "Stajer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa dahi noterler, bir işin yapılmasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludur." Bu hükümle, noter işlemlerinin personel tarafından yapılması halinde dahi noterin gözetim ve denetim görevi bulunduğu kabul edilmiştir. Noterlik Yasası'nın 162. maddesi gereğince noterler, yaptıkları işlemlerden doğan zararlardan kusursuz sorumludurlar. Bu sebeple tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere zarar gören, davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Bu bağlamda zarar gören, sadece zararını ve zararla eylem arasındaki illiyet bağını kanıtlamak zorundadır.Noter veya personeli yaptığı işlem dolayısıyla ayrıca kusurlu ise, bu durum sadece tazminatın tayininde rol oynayacak olup, bu durumda tazminat miktarının daha yüksek tutulması gerekecektir. Noterde, sahte belgelerle işlem yapılması ve gerçek malikin iyi tespit edilmemesi hatalı ve eksik bir işlemdir. Noterler ve katipleri görevini yerine getirirken yeterli dikkat ve özeni göstermemiş olmaları halinde kusurlu olup, bu nedenle ortaya çıkacak zarardan sorumlu tutulmalıdırlar. Satış işlemi sırasında ibraz edilen belgelerin aldatma yeteneğinin yüksek oluşu, zararın doğmasında etkili olsa bile, kusuru tamamen ortadan kaldırmaz.Hal böyle olunca; somut olayda, araç satış ve intikalinin geçerli olabilmesi için noterlerin yasa gereğince tek yetkili ve sorumlu olmaları, işlem yaparken ilgililerin kimlik ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olmaları göz önününde tutularak; dava konusu satışa konu belgelerin ön yüzlerinde basılı bulunan T.C ... Bakanlığı ... Müdürlüğü'ne ait soğuk mühür izlerinin gayrı muntazam oluşunu ve belgeler üzerindeki "Onaylayan (Sicil-İmza)" bölümlerinde onaylayana ait olması gereken imzaların olmadığını fark etmemeleri; imza eksikliğinin sebebini araştırmadan satış işlemini gerçekleştirmelerinde davalıların gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü gösterdiklerinden söz edilemez. Bu nedenle noterin, davacının uğradığı zarardan sorumlu olmadığı yönündeki gerekçe ve varılan sonuç doğru görülmemiştir.Mahkemece, açıklanan bu yönler nazara alınmadan ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davaya konu sahte belgelerin iğfal kabiliyetine haiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.