MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2012NUMARASI : 2012/94-2012/389Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kaçak elektrik kullanmadığı halde hakkında kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku yapıldığını, bu işlemlerin yasal olmadığını belirterek, ödenen 399.024.40 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Anılan kararın; "Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Dosyadaki, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda mühürlerin yandan kesilerek açılıp kapatılmış olduğunun tespit edildiği, yine Diyarbakır Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayarlar Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda bakanlık mühürlerinin bozuk olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Öte yandan, davalı vekili de bilirkişi raporunu kabul etmediğini beyan etmiştir. Bu durumda, mahkemece konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı incelemeyi içerir ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş, bilirkişi kurulu raporu alınmış, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Kural olarak, bozma kararına uyan mahkemenin bu kararın içeriğine uygun işlem yapması zorunludur; bu aynı zamanda lehine bozma yapılan taraf yararına doğan bir kazanılmış haktır. Bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Somut olayda; mahkeme bozma kararına uyduğu halde gereklerini tam olarak yerine getirmemiştir.Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporunda; uyulan bozma kararında değinilen ve çekişme konusu olan kaçak kullanımın dayanağı olan iki ayrı rapor incelenip değerlendirilmediğinden bu bilirkişi kurulu raporu da hükme dayanak alınacak nitelikte değildir. Davalı vekili bu bilirkişi raporuna itiraz da etmiştir .Bu durumda; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan daha önce sunulan bilirkişi raporlarındaki çelişkileri ve uyulan bozma kararında değinilen eksiklikleri de giderecek biçimde bilirkişi raporu alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, bozma kararının gereği yerine getirilmeksizin yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş , kararın bozulması gerekmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.