Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7296 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6025 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, ... plaka sayılı aracın dava dışı ... isimli kişi tarafından tamir için bırakılması nedeni ile, tamir edildiği, bırakılan telefondan aracın tamir edildiği, ücretin 3.500,00 TL tuttuğu, parasının verilmesinin ve aracın alınmasının istendiğini, tekrar tekrar aramaya rağmen ne aracın alındığını, ne ücretin ödendiğini, bir süre sonra polisler gelerek aracın haciz ve yakalaması olduğunu belirterek, aracı müvekkilinin tamirhanesinden aldıklarını, tutanakta ihbarcının davalı ile aynı soyadı taşıyan ... olduğunun görüldüğünü, araç tamir bedelinin ödenmesi konusunda müvekkilinin girişimlerinin sonuçsuz kalması sonucunda ... 26 İcra Müdürlüğünün 2011/4604 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğundan bahisle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız itiraz nedeni ile dava değeri ??zerinden % 40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa borçlarının bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, "davacıya tamir için bırakılan ve daha sonra el konulan aracın davalıya ait olduğu, davalının aracı tamir edilmiş hali ile teslim alarak sebepsiz zenginleşen taraf olduğu, hal böyle olunca onarım bedelini ödeme yükümlülüğü bulunduğu" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuyla belirlenmiş olduğuna göre; dava yargılamayı gerektirmekte olup, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; alacağın likit olduğundan bahisle, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bundan ayrı olarak ta, davalı tacir olmadığı gibi faiz oranının "%15 avans" olacağına ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı gözetilerek, davacı yanca, icra takibi ile talep edilen alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/1. maddesi uyarınca yasal faiz oranının uygulanması gerekirken, takibin devamına karar verilmek suretiyle asıl alacağın %15 avans faizi ile tahsili cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.