Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7256 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5738 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, eş ve kayınpedere karşı açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 14.324 TL bedelinin davalılardan tahsili istenilmiş, mahkemece ilk ilamda davanın reddine karar verilmiş, bu ilk ilamın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 23.01.2012 günlü ve 2011/12153 E.-2012/511 K.sayılı ilamı ile "dava, eş ve kayınpedere karşı açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 14.324-TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin davalılardan kayınpeder ...'a yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2-)Davacı vekilinin davalı eş ... y??nünden temyiz itirazlarına gelince;Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafından harcandığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynetlerin davacı tarafından evden götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz..Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.Olayda, davalı eş ... 4 adet bileziğin arkadaşı........'e borç olarak verildiğini, 3 adet bileziğin evlilik birliğinin devamı sırasında evin ihtiyaçları için bozdurularak harcandığını ve 3 adet düz bileziğin ise davacının yengesinin vefatı sırasında hediye alımı ve yol masrafında kullanılmak üzere bozdurulup harcandığını bildirmiştir. Tarafların dinlettiği tanıkları söz konusu bu ziynetlerin bozdurulduğunu beyan etmişlerdir. Bu durumda 4 adet ... burması bilezik, 3 adet ... burması bilezik ve 3 adet düz bileziğin bozdurularak harcandığını davacı kadın kanıtlamış, aynı zamanda bu husus davalının da kabulünde olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Dava konusu edilen 7 adet ... burması bilezik ile 3 adet düz bilezik yönünden davalının bozdurup harcadığını beyan etmesi nedeni ile bu ziynetler hakkında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu ziynetler yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Dava konusu yapılan diğer ziynetler 4 adet yüzlük altın, 5 adet kırklık altın ve 16 adet hediyelik altın yönünden ise; Tanık beyanları itibariyle dava konusu edilen bu ziynetlerin davalıda kaldığı kanıtlanamamıştır. Ancak davacı, dava dilekçesinde vesair her türlü delil denilerek yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya bu ziynetlerin elinden alındığı, kendisine teslim edilmediği ve davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulması neticesinde mahkemece, davalı kayınpeder ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı eş ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 7 adet ... burma bilezik ve 3 adet düz bileziğin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde karar tarihi itibariyle bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir..Somut olayda; davacı taraf dava dilekçesinde aynen iade, olmadığı takdirde bütün talep edilen ziynet eşyalarının bedeli 14.324 TL.'nin davalılardan tahsili istenilmiştir. Bu durumda kısmen kabul edilen 7 adet ... burma bilezik ve 3 adet düz bileziğin aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bu ziynetlerin dava tarihi olan 15.10.2008 tarihindeki bilirkişiler tarafından belirlenen bedellerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, İcra İflas Kanununun 40.maddesine aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması,Red ve kabul edilen kısma göre yargılama giderleri harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, tüm harç ve yargılama giderlerinin davalı ...'a yükletilerek ve reddedilen kısım için davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmeden hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.