MAHKEMESİ : İSTANBUL 33. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2012/106-2013/205Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davacının iş yerinde kullanılmak üzere 30.12.2009 tarihinde davalıdan tüm iş+ofis tarifesi satın aldığını ve sözleşme imzaladığını, davacının daha sonra faturalı olan hatlarını kontörlü hatta çevirdiğini ve davalı GSM şirketi bünyesinde kalmaya, kontörlü hatları kullanmaya devam ettiğini, taraflar arasında imzalanan 30.12.2009 tarihli abonelik sözleşmesinde davacıya yasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı yükümlülükler yükleyen maddeleri kabul etmediklerini, davalının davacının tüm iş+ofis tarifesini satın alırken imzalanan sözleşmedeki taahhüdü ihlal ettiğini, kullanılmak üzere verilen cihazları iade etmediği, sözleşmeye aykırı davrandığı vb. gerekçelerle 23.03.2011 tarihinde Ümraniye 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/4240 E. sayılı dosyası ile 22.418 TL toplam alacak üzerinden davacı hakkında icra takibi başlattığını,davacının ödeme emrine süresi içinde itiraz edemediğinden takibin kesinleştiğini, davacının icra tehdidi altında davalı ile dosya borcunun ödenmesi konusunda 05.05.2011 tarihinde protokol imzaladığını, borca itiraz etmediğini, borcu kabul ettiğini beyan etmek zorunda kaldığını, davacının davalıya 05.05.2011 tarihinde elden 2.000 TL,davacının Yapı Kredi .. Şubesi İnternet Şubesi hesabından davalının Akbank .. Şubesi hesabına 15.885 TL EFT yaparak Ümraniye 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/4240 E. sayılı dosya borcunu kapattığını belirterek, davalıya icra baskısı ile ödenen toplam 17.885 TL'nin 05.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın abonelik sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görev yönünden davanın reddini talep ettiklerini; esasa ilişkin olarak ise,davacının adına 241 adet telefon hattı bulunup tüm numaraların davalı şirketin sistemlerinde iptal edildiğini,davalının 20.10.2010 son ödeme tarihli Eylül 2010 faturasına aylık sabit ücret, gecikme faizi ve hattın çift yönlü kapalı olmasına bağlı olarak çift yönlü kapanan hat ücreti yansıtıldığını, davalı şirket tarafından yapılan incelemede davacının 06.01.2010 tarihinde 24 ay bağlayıcılığı olan “faturanla kazan” kampanyasından yararlanmaya başladığının tespit edildiğini, kampanya kapsamında davacının 24 ay boyunca her ay 3.000 TL tutarında fatura ödemeyi taahhüt ettiğini, kampanya kapsamında her 3 ayda bir taahhüt edilen 3 aylık toplam fatura tutarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin kontrol edildiğini ve 3 aylık toplam faturanın taahhüt edilen 3 aylık toplam tutarın altında kalması durumunda aradaki farkın takip eden ay düzenlenen faturaya fatura taahhüt farkı olarak yansıtıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında firmaya ait hatların bir ya da birkaçının iptal edilmesi, devredilmesi, iptal olunmasına sebebiyet verilmesi veya faturasız hatta geçilmesi halinde dahi taahhüt edilen fatura tutarının gerçekleştirilmesi yükümlülüğünün açıkça ifade edildiğini, firmaya ait hatların iptali durumunda fatura tutarı kontrol edilerek taahhüt farkı varsa aradaki tutar ile kampanya cayma bedelinin düzenlenecek son dönem faturasına yansıtıldığını, ilgili faturalara belirtilen kampanyadan kaynaklanan fatura taahhüt farkı, sabit ücret ve gecikme faizi yansıtıldığını, yine “bağlılık sözleşme iptali ceza bedeli” adı altında 24 aylık faturanla kazan taahhüdünün bozulması nedeniyle davacıya 6.000 TL cezai şartın yansıtıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının istirdat talebini usulüne uygun tutulan ve lehine hükümler içeren ticari defter ve kayıtlarla ispatlayabileceği, ancak davacının usulüne uygun ihtarata rağmen kesin delil niteliğindeki ticari defterlerini tarafına verilen kesin süreye rağmen sunmadığı, mahkemeye haklılığına dair herhangi bir belge de ibraz edemediğinden bahisle iddiasını ispat edemediğinden bahisle davanın reddi cihetine gidilmiş;hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Ancak, davada; taraflar arasında düzenlenen GSM abonelik sözleşmesi ve ekleri taahhütnameler ile hesap tarzının incelenmesi gerekmekte iken mahkemece bu hususta bir değerlendirme ve inceleme yapılmadan, davacının tarafına verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz edemediğinden bahisle davanın reddi cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, dayanılan taahhütnamelerin, talep edilen alacak dönemleri için davacıyı bağlayıcılığının değerlendirilmesine ilişkin olarak mahkeme kasasına alındığı anlaşılan GSM abonelik sözleşmesi ve ekleri taahhütnameler ve hesap tarzının da incelenmesi suretiyle alanında uzman bilirkişiden rapor alınması neticesinde hüküm tesisi yoluna gidilmesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.