Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7223 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3361 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili 09.04.2002 tarihli dilekçesinde; davalılardan... İnşaat A.Ş.hakkında 18.08.1999 tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği ve 10.121.406.000 TL kaçak elektrik ve ek tüketim bedeli tahakkuk ettirildiği ve şirketten istenildiği, şirketin 12.10.1999 tarihli itirazı üzerine, itirazın incelenmek üzere Genel Müdürlüğe gönderildiğini, Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri Daire Başkanlığı görevini yapan davalı ......'in havalesi ile evrakların 23.11.1999 tarihinde, asli görevlerine ek olarak davalı ...'ın başkan, diğer davalıların üye olarak görevlendirildiği komisyona intikal ettirildiği ve itirazın kısmen kabul edilip, şirketten KDV hariç 3.497.766.270 TL istenebileceğine karar verildiği, 31.05.2000 tarihinde Genel Müdürlükçe de onaylandığı, sonrasında müfettişlerce düzenlenen soruşturma raporunda; şirketin KDV hariç 7.651.411.800 TL'den sorumlu olması gerekirken, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak eksik bedel belirlenip, ayrıca bir aylık süreden sonra sonuçlandırılarak gecikme nedeniyle faiz ve gecikme zammı kaybına neden olmak suretiyle kurumu zarara uğrattıklarını belirterek, 9.245.455,925 TL kurum zararının faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.10.2007 tarih ve 2007/2680-3562 sayılı kararı ile özetle "...Davalı şirketin itiraz üzerine komisyonca belirlenen bedeli ve fatura bedelinin ödemediği, komisyon başkan ve üyelerinin geç ödeme nedeniyle sorumlu tutulmaların da bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, kaçak elektrik kullanımının sabit olduğu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerince hesaplanacak gerçek bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı, gerçek bedelin komisyonca hesaplanan bedelden daha fazla çıkması halinde iki bedel arasındaki fark yönünden "kararda imzası bulunan komisyon üyesi davalıların da" BK.51.maddesine göre davalı şirketle birlikte zincirleme (müteselsil) sorumlu tutulmaları gerektiği, iş yoğunluğu ve itirazların çokluğu gibi nedenlerin ancak komisyon üyesi olan davalılar lehine BK.43.maddesi hükmüne göre indirim nedeni sayılabilirse de davanın tümden reddine gerekçe olamayacağı, denetime elverişli olmayan ve davacı tarafça da kabul edilmeyen ceza mahkemesince verilmiş bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm verilemeyeceği, o halde; mahkemece uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, yönetmelik hükümleri gereğince sorumlu tutulması gereken gerçek kaçak elektrik bedeli ve ek tüketim bedeli konusunda, davacı tarafın gerçek zararı duraksamasız belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm delillere karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, ayrıca dava dilekçesinde davalı gösterilen ...... hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi" gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece; dairenin bozma ilamına uyularak, yeniden bilirkişi raporu alınmış, davalılardan ...'nin kaçak elektriği kullanan olarak, ......'in daire başkanı, diğer davalıların da komisyonda karar altında imzaları bulunanlar olarak sorumlu oldukları gerekçe gösterilerek; tüm davalıların sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen olduğu belirtilerek, 8.799,12 TL'nin 18.08.1999 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline hükmedilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve ek raporlara göre; kaçak elektrik borcu 8.799,12 TL olarak belirlenmiştir, itiraz komisyonu üyeleri olan davalıların ise bu bedeli yönetmelik hükümlerine aykırı olarak 3.497,76 TL olarak belirledikleri, bu bedelin yerinde olmayıp "fark bedel 4.153,65 TL'den" komisyon üyelerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalılardan ......'in komisyon kararında adı ve imzası bulunmadığı, komisyon kararını genel müdürlüğe sunan kişi olduğu ve sorumlu tutulamayacağı açıklanmıştır.Bu durum karşısında mahkemece, uyulan bozma ilamında vurgulandığı ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kararda imzası bulunmayan davalılardan ......'in sorumlu olmayacağı gözetilmeden, kararda imzası bulunan komisyon başkan ve üyeleriyle birlikte sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.Yine, bozma ilamında komisyon üyelerinin fark bedelden müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilmesine ve bilirkişi raporunda fark bedelin 4.153,65 TL olduğunun açıklanmasına rağmen, mahkemece tüm bedelden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle hüküm kurulması da doğru değildir. Bundan ayrı olarak, komisyon üyesi olan davalılar yönünden iş yoğunluğu ve itirazların çokluğu gibi nedenlerden dolayı BK.43.maddesinin uygulanması hususunun değerlendirilmemesi de doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.